Korku İmparatorluğu; Türkiye Savaşın Kıyısında mı?
Dünyanın dört bir yanında, özellikle Türkiye gibi jeopolitik açıdan hassas bölgelerde, korku sadece duygu değil; sistematik silah haline geldi. Nükleer savaşın kaçınılmaz olduğu iddiası, bilinçli manipülasyon aracı olarak kullanılıyor. Bazı figürlerin “0 nükleer savaş geliyor” söylemi, finansal piyasaları olduğu kadar halkların zihinlerini de esir alıyor. Korku, insanları mantıksız kararlar almaya zorlayan en güçlü psikolojik tetikleyicidir.
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada korku, dış tehdit algısıyla birlikte iç politikada da kontrol mekanizması olarak işliyor. Ancak korku imparatorluğunun ardında gerçeklikten çok çıkar ilişkileri ve güç oyunları yatıyor.
Barış mı, Savaş mı? Kavramların Tersyüz Edildiği Zamanlar
“Barış için savaş” söylemi, IM6 ajanı Orwell’in distopik dünyasından çıkıp günümüzün gerçekliğine yerleşti. Türkiye’nin de dahil olduğu pek çok ülke, paradoksun içinde savruluyor. Savaşın barış getireceğine inanmak, mantığın değil, korkunun eseri. Trump’ın İran’a yönelik saldırısını “barışa hizmet” olarak sunması, kavramsal çarpıtmanın somut örneği. Türkiye’nin sınır komşularında yaşanan çatışmalar ve bölgesel gerilimler, tersyüz edilmiş mantığın yerel yansımalarıdır. Bu durum, halkların gerçek barış taleplerini gölgeleyerek, savaşın meşrulaştırılmasına zemin hazırlıyor.
Küresel Güç Ağlarının Türkiye’ye Yansıyan Yüzü
NATO, WEF, BlackRock ve Londra Şehri gibi küresel aktörler, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada savaş ve ekonomik krizlerin baş mimarları........
© Küresel İfşa
