Biriktirdiğin ‘Zaman’ olsun!
2024 bitti, tarih oldu bile. Sonsuz gibi hissedilen, oysa sınırlı ve kısacık olan ömrümüzün sayacı zaman yaş ilerledikçe daha hızlı akıyor sanki. Zaman, en değerli kaynağımız; çünkü geri getirilemez. Harcadığınız para yeniden kazanılabilir, kaybettiğiniz eşyanın yerine yenisi alınabilir, bozulan sağlık düzelebilir, giden sevgilinin yerine yenisi gelebilir ancak geçip giden zaman asla geri gelmez.
Bazen telefonumda çektiğim fotoğraflara bakarken düşünüyorum, benden sonra bunlara kim bakacak diye. Hiç düşündünüz mü? Bundan yüzyıl sonra hiçbirimiz hayatta olmayacağız. Bugün oturduğumuz evlerde yabancılar yaşayacak, sahip olduğumuz her şeye başkası sahip olacak. Değer verdiğimiz birçok eşya eskiyip atılacak. Öldükten sonra birkaç yıl anılacağız ve sonra ne yaptıklarımız, ne anılarımız ne de çektiğimiz o fotoğraflar hatırlanacak. Tarih bile olmayacak; silinip gidecek her şey, hiç yaşanmamış gibi bizimle birlikte yok olacak.
Bunu bilsek de kabullenemiyoruz galiba. Oysa gerçeği idrak edebilsek, bugünkü günlük endişelerimizin çoğunun ne kadar anlamsız olduğunu anlardık. Yaşadığımız hayatın değerini bilip daha özgürce yaşardık belki, hatalarımız için daha az suçluluk duyardık, üzüldüklerimize daha az üzülürdük. Belki her şeyi daha farklı yapardık.
Hayatın her anı kıymetliyken, geçici dertlere tasalanmak, kendi........
© Korkusuz
