menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Viyana’da sosyal belediyecilik: Karl Marx toplu konutları

54 2
yesterday

Bir kente gittiğinizde aslında bir üniversitenin kapısından girmiş gibi olursunuz. O üniversite sizi geçmişin ve geleceğin sınıflarında tarifsiz bir sunumla karşılar. Bilim ve sanatından siyasetine, ekonomisinden sosyal politikalarına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden devlet yönetimine, ideolojisinden rejimine, yönetenlerinin kalitesine kadar pek çok konu kentin size sunduğu özel derslerdir. Yapılarından, ulaşım politikalarına, kentsel parklarından, sosyal konutlarına, tabelalarından yönlendirmelerine, kaldırım taşlarından meydanlarına, sokaklarından mezarlıklarına kadar uzanan geniş bir yelpazede bir kültürel sürecin parçası haline gelirsiniz. O üniversite kentin ve insanlığın tarihinin yapısallıklarını size sunar. Yeter ki kenti okumanın keyfine varalım ve istekli olalım. Üç boyutlu bir kitabı okumak gibidir kent okumak, karakterler her yerden fışkırabilir. Çevirdiğiniz her sayfa sizi muhteşem bir yolculuğun parçası haline getirdiği gibi, duraklarda inmek, sokaklarda kaybolmak, meraklanmak, araştırmak, belleği diri tutmak kent okumanın çoklu zenginliğini sunar. Kimi zaman bir labirent içinde, çıkışı arasınız. O arama gerilimle değil keyifle eşlik eder size. Keşiflerle dolu o arama, size sunulan kent şansıdır. Sokağa, meydana, anıta, yapıya, doğaya insana canlıya verdiğiniz değer okumalarda yol gösterir. Tarifsiz bir bilgi aktarımının içerisinde olursunuz kentte. Beş duyunuzla okursunuz kenti: Dokunarak, görerek, koklayarak, işiterek, tadarak. İşte o vakit girdiğiniz bu tarifsiz üniversitenin sokaklarında attığınız her adım ruhunuzu, beyninizi, belleğinizi besler.

Viyana okunulası bir kenttir. Tarihsel yolculuğa çıktığınız sokaklarında, bölgelerinde imparatorluktan, Cumhuriyet’e bir geçit töreni karşılar sizi. O geçit töreninde tarihin içindeyiz.

1919 yılında yapılan belediye seçimlerinde Viyana’da sosyal demokratlar çoğunluğu sağlayarak Viyana belediye başkanlığını alırlar. Jakob Reumann Viyana Belediye Başkanı seçilir. Kentsel ölçekte sosyal demokrat politikaların uygulandığı bu dönem bugün bütün dünyada literatüre girmiş adıyla “Kızıl Viyana” dönemi olarak adlandırılır. Kızıl Viyana döneminde kapsamlı ve bütünleştirilmiş kentsel politika ile sosyal adalet, eşitlik fiziksel ve sosyal çevrenin oluşumunu belirler.

Sosyalist bir bakış açısı ile kentin altyapısını yeniden şekillendiren radikal kentsel reform kentin bütününe yayılan anaokulları, tiyatrolar, sağlık merkezleri, bakım evlerinin yapılması, anneler için danışma merkezleri, çocuk yuvaları, çocuk hastaneleri, kooperatif mağazaları, kütüphaneler, öğrenci yurtları ve 400 komünal konut bloğu ile belediye binalarının inşa edilmesiyle döneme damgasını vurur. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı arasında konut sorununun giderek can yakıcı bir noktaya geldiği Viyana nüfusunun üçtü ikisinin barınma sorunu yaşadığı bir dönemde Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin uyguladığı kentsel politikalarla oluşturulan belediye binaları dünyada eşi benzeri olmayan bir kültürel varlık olarak tarihe geçer. Amaç dar gelirlilere uygun fiyatlara sosyal konut üretmek. Toplu yerleşimlerde konutla birlikte yaşam kalitesini arttıracak, dükkânlar, anaokulları, sosyal tesisler, çamaşırhaneler, kütüphaneler planlanır. O dönemde........

© Kısa Dalga