Ve gemi karaya oturdu
Felsefenin en temel tespitlerinden birisi de “her şeyin bir nedeni vardır” saptamasıdır. Ne üzerine düşünecekseniz düşünün rotanızı bu saptama belirler. “Nedenin” peşine düşmeniz sizi sonuç bölümünde takılı kalmaktan da kurtarır. İnsanlığın ilerlemesi de neden-sonuç ilişkisini önüne koymasıyla başlamıştır. Sunulan hiçbir şeyi araştırıp, incelemeden kabullenmemesi de insanı, insan yapan önemli aşamalardandır.
CHP’de bugün ortaya çıkan tablo, sadece sonuçtur. Buna karşın tartışılmayan tarafı da nedeni ya da nedenleridir. En son söylenmesi gerekeni ilk söylemekte de yarar vardır. Gelinen noktada yaranın merhemi, tartışılan öznelerin hiçbiri de değildir. Gemi karaya oturmuştur, Kemal Kılıçdaroğlu bu gemiyi bu şartlar altında açık denizlere götüremez. Özgür Özel zaten gemiyi karaya oturtan kaptandır. Ekrem İmamoğlu, geminin karaya oturmasını sağlayan rotayı çizen isimdir. Ağır bulabilirsiniz ama gerçek budur. Uzun süre Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldıktan sonra pozisyonlarını değiştiren isimlerin tamamı da bu sonucun nedenlerindendir.
CHP, yerel seçim sonrasından başlayarak istikrarlı bir biçimde oy kaybediyor. AKP de oy kaybediyor ama memleketi bu hale getiren siyasi parti, ana muhalefet kadar oy kaybetmiyor. AKP’nin oyu tüm anket ortalamalarına göre 30/33 bandında. CHP ile hemen hemen eşitlenmiş vaziyette. Bu bir sonuçtur, bunun nedenlerini sormak da gazetecilik görevidir, eleştiri ile birlikte. Bu eleştiri beni CHP içindeki mücadelenin tarafı da yapmaz.
(İki hafta önce gazetecilikten söz ederek kendi hikayemle devam edeceğimi söylemiştim. Bunu gündemde arada kaybolmasın diye biraz erteledim. Hikâye benim olunca kıymetli oluyor doğal olarak zayi olmasın.)
Gazeteci ortalıkta dolanan bilgileri olduğu gibi alarak yüksek sesle dillendiren kişi değildir. Bu bilgileri alarak, habercilik hiyerarşisindeki kanallardan, doğrulatmak amacıyla geçirdikten sonra kamuoyu ile paylaşan kişidir. Gazetecilik kolektif bir iştir. Ve bu teyit sistemi gazetecinin etkileme gücünün temelini oluşturan güvenirlilik niteliği açısından da önemlidir.
Gazetecilik bireysel rekabete dayanan ama kendi içinde de dayanışmak zorunda olunan bir meslektir. Halkın haberdar olmasını istemeyen güç odaklarına karşı birlikte direnmek zorundadır gazeteci. Oluşturduğu direnç........© Kısa Dalga
