menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhurbaşkanı da Meclis Başkanı da Başbakan da CHP’den çıkacak

94 0
previous day

Aynı anlamda olsalar da bazı partiler kurultay, bazı partiler de kongre olarak adlandırır en yetkili parti karar alma organını. İlçelerde üyelerin belirlediği delegeler, illerdeki hem il yönetimini hem de genel başkan dahil parti genel merkez yönetimi belirleyen delegeleri seçerler. Her il çıkardığı milletvekili sayısının 2 katı delege seçer. Kurultay ya da büyük kongrede doğal delegelerle birlikte bu delegeler oy kullanır ve partinin iradesini seçildikleri yerlerden aldıkları temsil yetkisi ile ortaya koyarlar. Parti içi demokrasi açısından eksikleri olsa da katılımcılık yönü nedeniyle hayli olumlu bir sistemdir.

En çok kurultay toplayan ve varlığını kurultaylara borçlu olan parti 101 yaşındaki CHP’dir doğal olarak. CHP’nin tarihinde memleket meselelerini de görüşmek için yaptığı ve 19 gün süren kurultayları vardır. Son dönemdeki kurultayların tamamı yasal zorunlukları yerine getirerek parti yönetimi belirleme kurultaylarıdır. Her partide durum budur ve bunun istisnası da yoktur.

CHP’nin son kurultayı yargıya kadar ulaşan ve parti kimliği açısından dramatik iddialarla tartışılıyor. İktidar kanadı bu tartışmalardan hayli memnun. Meseleyi iptale kadar götüreceklerine ilişkin iddialar iktidar medyasında sıklıkla dile getiriliyor. Bu yöntem hayli bildiktir, Ergenekon sürecinden de tanık olduğumuz bir yöntemdir. Buradan meselenin nereye varacağını anlamamız mümkün. Ama sakın bunu dillendirmeyin, dillendirirseniz ne hainliğiniz kalır ne de işbirlikçiliğiniz. İşin garip tarafı ortada somut bir delil yok, tanık ifadeleri var. Ama tanıklar da iktidarın sıklıkla başvurduğu konu ile ilgisi olmayan gizli tanıklardan değil. Meselenin tartışılıyor olmasının nedeni de bu. Ama bu tartışmanın hem haber hem de yorumlanma değeri vardır. Ama isteniyor ki bunu hiç konuşmayın. Hatta bu tartışma ve dile getirilen iddialar üzerinden iktidarın neler yapabileceğini bile dillendirmeyin. Bunları yapmazsanız geriye ne kalıyor o da ilginç.

“CHP kurultayı iptal edilirse ne olur?” sorusunun yanıtı da tartışılıyor. “İptal edilir mi?” tartışmalarını parti yönetimi de arkasında bırakmış gözüküyor. Partinin genel başkanı da katıldığı programlarda kesin ifadelerle Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak geleceğini açıklamıştı. Parti yönetiminin pozisyonunda bu “kabullenme” anlamında bir değişiklik yok yani.

Millî Görüş hareketinin son partisi Saadet Partisi’nin (SP) 2010 yılında yapılan kurultayı hayli olaylı geçti. Kurultay öncesinde delegeler üzerinden yaşanan tartışmalar nedeniyle partinin Erbakan kanadı, Genel Başkan Numan Kurtulmuş yönetiminin kurultay sürecine “usulsüz” olarak etki ettiği gerekçesiyle mahkemeye verdi. Mahkeme talebi doğru buldu ve parti yönetimine, olağanüstü kurultay toplayarak partiyi kurultaya götürmek üzerine kayyım atandı. Kayyım adı biraz sıkıntılı olduğu için atanan kayyım heyetinde yer alan Mustafa Kamalak heyeti “üçlü koalisyon” olarak adlandırdı. SP kurultaya gitti, Kurtulmuş parti tabanındaki gerginliklerin yaratacağı sıkıntıları gerekçe göstererek aday olmayacağını belirtti ve bir süre sonra da SP’den ayrılarak arkadaşlarıyla, ürettiği fikirlerle muhafazakâr........

© Kısa Dalga