“Umut gönlümün ekmeği…”
Her bilim canlıların yapı taşlarını farklı tanımlar. Hücre, atom, su, lif ve DNA gibi. Hayvanlar ve insanlarda ortak olarak bir de his vardır. İnsan gibi hayvanların da duyguları olduğuna ilişkin tezler var. Tabii bu hayvanına göre de değişmektedir. İnsanın en önemli yapı taşlarından biri de duygudur, duygudan oluşur insan. Umut, bir inanç ve düşünce olmakla birlikte aynı zamanda da bir duygudur. Ve canlılar arasında sadece insana özgüdür. Umut, yarın mutlak öleceğini bilen ve ne kendini ne de dünyayı tam anlamıyla çözememiş insan için hava kadar su kadar önemli bir ihtiyaçtır.
Başlığımı Cem Karaca’nın “Tamirci Çırağı” şarkısından aldım. Okuduğu bir romandaki hayalinin gerçekleşmesini isteyen bir tamirci çırağına, hayatın, romanlardaki gibi olmadığını acı bir biçimde anlattığı şarkıdır tamirci çırağı. Oysa şarkı, “Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar… Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar…” diye umut ile başlar, “İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları” diye umutları bitirerek sona erer. Siz şarkıyı mırıldanırken ben de yavaş yavaş mevzuya gireyim.
Memleket umudunu kaybetti. Hani o gazetelere vereceğiniz “kayıp” ilanı ile bulunamayacak bir biçimde kayboldu memleketin umudu. Sadece gençler üzerinden kurulan “gelecekten umutsuz olma” hali değil, her yaştan insana hâkim olan duygudan söz ediyorum.
Çoğu zaman içinde yaşadığınız koşullar sizin umutlu olmanızı ya da olmamanızı belirler. “Çoğu zaman” dememin bir nedeni var. Koşullar ne kadar zor olursa olsun umutların yitirilmediği anlar da vardır. O nedenle “çoğu zaman” dedim.
Rahmi Yıldırım gazeteci dostumuz, yoldaşımız aynı zamanda. “Askeri Darbelere Karşı Askerler Derneği”ni kuracak kadar da sosyalist olmasının yanında demokrat olan eski bir asker. 12 Eylül darbesi sonrasında yargılandı. 17 Ocak 1984 tarihinde, cezaevlerindeki tek tip elbiseyi mahkeme salonunda protesto etmek için iç çamaşırları ile tarihe kayıt düşülen, o siyah beyaz fotoğrafın içindeki en uzun boylu ve donlu mahkûm. Tek tip elbiseye itiraz o kuşağın “boyun eğmeyen, direnen” en önemli özelliğinin küçük bir örneğidir. (Şimdi ile kıyaslayabilmeniz için bu not) Mahkeme başkanı bu eyleme çok sinirlenir ve sanıkları dışarıya, açık avluya aldırtır. Sonrasında saatlerce,........
© Kısa Dalga
