Aday belirlemekten daha büyük sorunlarımız var
“Seçim zamanları siyaset hızlanır” gibi klişeler eskiden herkesin dilindeydi. Artık her dönemin seçim süreci gibi yaşandığı bir siyasi iklimin içindeyiz. Ana muhalefet partisi, bir süreden beri erken seçim kararının bir an önce alınması gerektiğini; iktidar ise böyle bir konunun gündemlerinde olmadığını söylüyor. Şimdilik!
Ne derse desin, iktidarın attığı her adımın aynı zamanda seçimlere dönük olduğunu ortada.
Ekim başında Bahçeli’nin başlattığı süreç, Suriye’de Esad’ın devrilmesinin iktidar tarafından iç siyasete tercüme edilme biçimi, Filistin’deki ateşkesten pay çıkarma çabası ülkeyi yöneten koalisyonun iktidarda kalma ve Tayyip Erdoğan’ı tekrar seçtirme amacına hizmet ediyor.
“Suriye’deki sonuç iktidarın ömrünü en az on yıl uzattı” diyen bile var. Bu yorumlar erken şişirilip çabuk sönen balonlar gibi. İktidarın, kendisine atfedilmesinden çok hoşlandığı “bölgesel güç” gibi söylemlerin çok da gerçekçi olmadığı sis aralandıkça daha net görülmeye başlıyor.
Bütün bu tantana, büyük büyük laflar gerçek halimizi örtmeye yetmiyor. Sefalet koşullarına doğru adım adım ilerliyoruz. DİSK-AR’ın son raporundaki veriler acı tablonun yalnızca bir kısmı. Rapora göre; Geniş tanımlı işsiz sayısı11,4 milyonun üzerinde. 2024 Aralık’ta geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28,2. Yaklaşık 5 milyon kişi çalışmaya hazır ancak iş aramaktan vazgeçmiş durumda. Geniş tanımlı işsizlik oranları pandemi dönemi oranlarına yakın seyrediyor. Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 37,2. Her 10 işsizden yalnızca yaklaşık 2’si işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor.
İş sahibi olan kesimlerin ise hali ortada. Maaşlar ev geçindirmeye yetmiyor. Geleceğe dair plan, tasarruf yapılamıyor. Bugün büyükşehirlerde yaşayan, görece iyi kazanan meslek sahiplerinin de ev alması, araba alması artık hayal.
Hal böyle olunca iktidar elinde sopasıyla bütün ülkeyi hizaya sokmaya, muhalefet edenleri döve döve susturmaya çalışıyor. Tarihin tekerrür ettiğini düşünenlerden değilim ama bugüne bakınca başka tarihsel dönemler ve örnekler insanın aklına geliyor.
DP iktidarının “demokrasi” söylemiyle başlayıp Komünist Tevkifatı’yla, Halkevlerini........
© Kısa Dalga
