Adaletin önündeki engel bilirkişiler mi?
Bir şey yapmalı diyerek meydana, Adalet Yürüyüşüne davet ettiğimiz Ekrem İmamoğlu meydana çıkmasına çıktı, güzel de konuştu.
Ekrem İmamoğlu’nu avukatların, hâkimlerin, bilirkişilerin, adliye çalışanlarının, adliye ile hemhal olmuş akıl izan sahiplerinin anladığından kuşkum yok. Konuşmasının muhatabı yani Cumhur İttifakı da anlamıştır.
İmamoğlu’nu anlamaktan ziyade elle tutulur, umut veren bir siyasi programa ihtiyaç duyan seçmenlerin ise biraz daha beklemesi gerekecek gibi.
Konuşmasını dinlerken AK Parti iktidarıyla yaşıt avukatlığım, bilirkişilerden yediğim kazıklar, bilgisi ve tecrübesi ile adaletin önünü açan bilirkişiler, çökmüş hukuk sistemi gözlerimin önümden film gibi geçti.
Bugüne kadar yüzlerce bilirkişi raporu okumuş, bir o kadar bilirkişi raporuna itiraz etmiş, onun üstünde bilirkişiyi reddetmiş, bunların az bir kısmını şikâyet etmiş bir avukat olarak beylik bir laf edeyim: Adliyenin zayıf karnı bilirkişilerdir… Adliyenin hamalları yani adliyeyi ayakta tutanlar da bilirkişilerdir…
Adaletin önündeki asıl engel ise siyasetin gölgesindeki Hâkim ve Savcılar Kuruludur. Bizatihi siyasetin kendisidir: Cumhur İttifakıdır. Ben korkumdan gölge dedim siz hayal gücünüzle o gölgenin nasıl bir deve ait olduğunu hayal edersiniz artık…
Bu adalet öyle bir adalet ki bir hâkimin herhangi bir yazılım veya hesap makinesi aracılığıyla hesap yapmasına bile izin vermez. İlla bilirkişi raporu alınacak. Şaka yapmıyorum. Basit faiz davalarında, kur farkı davalarında dahi “Yargıtay veya bölge adliye mahkemesi denetimine elverişli bilirkişi raporu” alınmadan dava bitmez, bitemez.
İş davalarında kıdem, ihbar tazminatı hesaplarını, iş kazalarında iş gücü kaybını, kusur oranını, trafik kazalarında hasar bedelini, inşaat davalarında iş bedellerini, hakkedişleri, inşaat seviyelerini hep bilirkişiler hesaplar. Bilirkişiler tecrübelisinden hamal, adalet sistemi bir tuhaf olunca bilirkişilerin işi hesap kitap ile bitmez, bir de bilirkişilerden haklı ile haksızı ayırmaları beklenir. Bilirkişilik Kanununda “3. ...Bilirkişi, raporunda… hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz…Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz…” yazsa da bu kanuna uyan adliye henüz görülmemiştir. Alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığını bile bilirkişiye sorulduğu yerdir Türkiye........
© Kısa Dalga
