menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

308 milyar dolarlık turpu da konuşalım

25 2
24.01.2025

Devlet köprülerinden 47 liraya geçilirken KÖİ köprüsünden 2 bin liraya geçmek küçük turp mudur? 6 dolar sentten 30 bin MW lisans dağıtıp 57 milyar dolarlık zarar yaratmak, 308 milyar dolar garanti yükü, ihale tekeli kurup birkaç müteahhide 200 milyar doların üzerinde ihale vermek, TT’yi özelleştiriyorum diye 8 milyar dolar zarar yaratmak küçük turp mudur? 128 milyar dolar konuşmaya değemeyecek kadar küçük turp mudur?

****

Bence laf şimdi doğru yerden açıldı. Turp meselesi çok önemli. Konuşalım. Konuşulmalı çünkü, Türkiye’nin şeffaf, hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığına dayalı, denge denetim mekanizmaları çalışan, kamu kaynağı kullananın hesap verdiği, yurttaşın vergilerinin nereye harcandığını bildiği, denetlediği, yanlış işlerde hesap sorabildiği hak – hukuka dayalı medeni bir sisteme doğru yol almasının bir yolu da bu. Daha önce listesini verdim.

Bunlar neden oldu?

Öyle “sanatçıya kaşe parası ödedin, o var ya o senin şirkete iki araba satmış” da değil, bedeli onlarca milyar dolara ulaşan turpları konuşamadığımız için oldu. Çıkış yolu bu uğraktan geçmek zorunda.

22 yılda kamu ekonomisinin bütün varlıklarını satıp savan ve ihale Kanunu’nu 100’den fazla kere delerek istediği işi istediğine verebilme kıvamına getirip ihale dağıtan iktidar, müteahhitlerle yaptığı sözleşmeleri gizleyen iktidar, vatandaşı bir köprüden 2 bin liraya geçiren iktidar, turptan söz ediyor! Nihayet hidayete erdiğini düşünemiyoruz. Çünkü bagajda turp tarlası, turp plantasyonu var. Konuşulmuyor!

Daha kısa bir süre önce Prof. Dr. Uğur Emek, 57 milyar dolarlık turpu çıkardı.

Rakamı tekrar edeyim: 57 milyar dolar!

(Merak edenler açıp okuyabilir.) Hemen seçim öncesinde 30 bin megavat GES lisans dağıtımındaki turpları anlattı mesela.

Ortalama 3,38 dolar sente alınabilen elektriğe 6 dolar sentten alım garantisi verdiler. 57 milyar dolar işte o fiyatın farkı. Ama aslında burada işletme süresi boyunca kamunun üstlendiği garanti yükü 129 milyar doları buluyor.

Bir de çantacı payı var üstüne. Dağıtım kararının ertesi günü, bütün evrakları hazır biçimde aportta bekleyenler, tahsis yöntemi “erken gelen alır” şeklinde olduğu için lisansları kaptılar. Dönüp lisanslarını piyasada gerçek yatırımcılara satsalar 6 milyar dolar ediyor! Bu öyle hakkıyla ödenmiş birkaç milyon liralık kaşe parası filan değil.

Eski........

© Kısa Dalga