Bu haftanın gündemi yine acayip acayip işlerle doluydu. Bizim memleketin gündemi zaten kolay kolay normalleşecek durumda değil. Tutuklu çocukların bir kısmı serbest kaldı, gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan gözaltına alınıp serbest bırakıldı, Ekrem İmamoğlu davası, Mattia Ahmet Minguzzi davası (ve dava öncesi bir çocuğun mezarına zarar veren insanlık yoksunları), Kartalkaya'da yaşanan faciaya dair bilirkişi raporları vs. derken sinirleri en sağlam olan kişileri bile delirtecek bir gündemimiz var çok şükür.

Her geçen hafta "Çocuğum için yurtdışına yerleştim" diyen birileriyle görüşüyorum ve bu fikir bana da çevremdeki dostlarıma da her geçen gün daha cazip geliyor maalesef. Bir ülke insanlarına güvende değilim hissi yaşatıyorsa o ülkede bir şeyler çok yanlış gidiyordur.

Dünya gündemi ise suyun öteki yanında ikamet eden komik saçlı başkanın delirmişçesine yaptığı hareketlerden oluşuyor desek yanlış olmaz. Trump gerçekten ikinci dönemine bomba gibi girdi, ABD tarihinin en acayip dönemlerinden birini izliyoruz. Bir yandan Biden döneminde su tasarrufu için uygulanan su basıncı düşürme kararını iptal ediyor, ki bunu yaparken neler söylediğini görmenizi isterim.

Bir yandan da Amerika'yı tekrar harika yapacağım diye bütün dünyaya saçma sapan gümrük vergileri koymaya başladı. Bunların hangisi şu an aktif hangisi değil, nereye ne kadar vergi var artık kimse takip........

© Kısa Dalga