Ulusal Birlik Partisi özellikle Derviş Eroğlu’ndan sonra hep çalkantılı bir parti olmuştur. Herkes bakan olmak ister bu partide. Partinin başkanı her kim ise eğer herhangi bir vekili bakan yaparsa ondan iyi genel başkan yoktur. Eğer bakan yapmazsa hep bir umut içerisinde bekler “hadi belki bu sefer beni bakan yapar” diye. Bununla da bitmiyor; eğer bakansanız ve Başbakan size görevden alır o Başbakana artık düşman kesilmek ve aleyhine uğraşmaktan başka bir seçeneğiniz yoktur. UBP’de de aynen bu durum yaşanıyor. Başbakan Ünal Üstel bazı vekilleri bakan yaptı bazılarını görevden aldı bazıları da sırasını bekliyor. Bakanlıktan alındı mı bir bakan; tamam artık o başbakana muhaliflerin cephesine geçiş yapar ve her fırsatta Başbakanı suçlar. Kurultay yeni bitti Ünal Üstel ezici bir oyla genel başkan seçildi. Hayır efendim olur mu tekrar bir kurultay yapılsın. Yapılsa ve yine kazansa; aman efendim kaç seçimdir kaybediyoruz başarısızdır istifa etsin. Tüm bu kavgalar sürerken muhaliflerden birkaçını bakan yapsa Başbakan ne olacak? Eee ben artık bakan oldum susacağım ve Başbakancı olacağım.

Niye yazıyorum tüm bunları size; anlayasınız ki UBP içerisinde mızırlık........

© Kıbrıs Postası