Öncelikle yeniden köşe yazısı yazmaya başlamak ve sizlerle olmak güzel; onu söyleyeyim. Uzun zamandır yazmamıştım. KIBRIS Medya Grubu’na beni sizlerle buluşturduğu için teşekkür ederim.

Bilindiği gibi Birleşmiş Milletler’in daveti üzerine 16-17 Temmuz’da Gayrıresmi 5 1 genişletilmiş toplantıya katılmak için New York’ta gittik. Gidişi dönüşü müthiş yorucu bir yolculuk baştan onu söyleyeyim. 12 saati havada yaklaşık 15-16 saat, bitmek bilmeyen bir eziyet gibi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ilk defa bu kadar uzun bir yolculuğa çıktım. Kendisi bu uçuşları senede en az 2-3 defa yapıyor ve 24-48 saat içerisinde de geri dönüyor. Çekilecek bir tempo değil.

Görüşmeler BM’nin davetiyle olunca geri çevirmek mümkün de olmuyor. Bir şeyler elde edebilmek için sürekli diyalog şart.

Görüşmedeki detaylara girmeden önce, bu görüşme yolculuklarını turistik gezi diye adlandıranları aklım gerçekten almıyor. Turistik gezi yapmak isteyen böyle bir yolculuk eziyetine iki gün için katlanırsa aklına şaşarım. New York’ta gidip 20 dakika uzağındaki Times Meydanı’nı göremeden gelmek zaten tempoyu açıklıyor olması gerek.

Neyse; hayal görenleri bir kenara bırakıp gerçeklere dönecek olursak; yine uzlaşmaz, yine şeytani, yine oyunlar peşinde olan ve 60 yıldan fazla bir süredir dünyaya yalan söyleyip halen daha bunu sürdürmeye çalışan bir Rum kesimi ile toplumsal sorunlara duyarlı, işbirliği peşinde olan, amacı dalga geçmek değil iş yapmak olan ve kazan kazan........

© Kıbrıs Gazetesi