Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak görevlendirdiği Johannes Hahn adaya geldi.

Kıbrıs Türk tarafından hiçbir yetkili kişi Hahn ile görüşmedi. İyi ki de görüşmedi.

Neden görüşsün ki?

Kıbrıs meselesi BM uhdesi altında devam etmekte olan bir çözüm sürecidir.

BM Genel Sekreterliği tarafından yürütülen bir süreçte atılan ve atılacak olan tüm adımlarda ilgili tarafların onayı alınmaktadır.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ilgili tüm tarafların onayı ile kişisel bir temsilci atadığı koşullarda, içerisinde Kıbrıs sorununa taraf olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın yer aldığı AB, Türk tarafına hiç danışmadan kendi içerisinden ansızın bir temsilci atadı.

Bu atamada Türk tarafının onayı yok. Onayı olmadığı gibi Kıbrıs Türk tarafının iradesi de yok sayılmış durumda.

AB’nin attığı bu adım, BM Genel Sekreteri tarafından atanan kişisel temsilcisinin kendisine verilen misyon çerçevesinde taraflarla temaslarda bulunmakta olduğu sırada gerçekleşti.

Bu arada BM Genel Sekreterinin kişisel temsilcisi temaslarına devam ederken AB’den böyle bir temsilci ataması yönünde talepte bulunmadı.

Ve aslında AB yaptığı bu atamayla BM’nin sürdürmekte olduğu çalışmalara da saygısızlık yapmış oldu.

Tüm bunlara AB’nin bir de Kıbrıs konusunda tarafsız olamayacağı gerçeğini eklersek atanan kişi ile Türk tarafının resmi makamlarının görüşmeyi reddetmesinden daha doğal bir şey olamaz.

AB’nin bu hamlesi, Rum liderin sürekli dillendirdiği gibi bu taraflar arasındaki dengeyi bozma teşebbüsüdür. Bu atama AB komisyonunun atama açıklamasıyla birlikte okunduğunda sorguya açık olmayacak şekilde........

© Kıbrıs Gazetesi