Kuzey Kıbrıs’ta sistemle “dans etmeyi” beceremedi…
Yaşama bakış açımla, herkesi hatasıyla sevdim. Hatasız kul olmayacağına yürekten inandım.
Niyet temizliği olduğu sürece de hatalara hiç takılıp kalmadım.
İnsan, canlılar içinde sosyal yönde en gelişmiş olandır. Hatta insan için EN GELİŞMİŞ HAYVAN da denir. Yanlış mı bu tanımlama? Elbette değil.
Sosyal zenginliği, ölçülebilir öteki değerlerle kıyasladığım zaman ikilemsiz ilk sıraya koyarım.
Sosyal iletişim içinde de temas ettiğim herkesi en az kendim kadar değerli ve bilgili görürüm.
Saygı ve sevgi akışkanlığında bunun önemli olduğuna inanırım.
Bazıları var, her şeyi bildiğini sanır. İnsanın her şeyi bilmesi olası değil.
En gelişmiş bilgisayar bile kendine yüklenilen bilgi, kapasite sınırları içinde bilgi yansıtıcıdır.
Bir insan her şeyi bilmez ama, her insan bir şeyler bilir.
Önemli olan her türlü iletişimde öğrenmeyi hedeflemek, öğrenmeyi bilmektir.
Bir iletişimin daha en başında karşınızdakini olumsuz bir yaklaşımla sorgularsanız hayatta kimseyle keyifli, verimli iletişim kuramazsınız.
***
Aziz Kent ya da daha yaygın bilinen adıyla Con Aziz’i çok severim. Genellikle “Abi” diye hitap ederim.
Hayata bizim kuşaktan çok önce “Merhaba” dediği için sevgimin öncesinde saygım var.
Daha doğrusu Con Aziz’i sevgi ve saygının en güzel karışımıyla kucakladım.
Con Aziz, Dillirodur.
Yani Dillirgalıdır.
1934 yılında doğdu, Sekiz kardeşten........© Kıbrıs Gazetesi
