Cesareti bir “erkeklik” göstergesi görmedim
Kendi kendinize hiç sordunuz mu?
“Hangi soruyu mu?”
İnsanın kendi kendisiyle muhasebesinde birden fazla soru olduğu kesin.
Ne kadar cesur olduğunuz sorusunu kendi kendinize sordunuz mu?
Güç veya tehlikeli bir işe girerken insanın kendinde bulduğu güvenin adıdır cesaret. Tehlikeyi bir kenara atalım isterseniz. Güç yani zor iş nedir? İşte bu noktada göreli bir ölçü ortaya çıkıyor. Birisi için zor olan öteki için çok kolay olabilir.
Zorluğun – kolaylığın vize adresi, gözü kapalı anlamında değil, insani duygularla yoğrulmuş cesarettir.
Son zamanlarda aklım takıldı kendi kendimi sordum “Ne kadar cesurum?”
Yaşam öykümü bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçirdim. Başkalarının da hemfikir olduğu pek çok konuda cesaret örneği gösterdim.
Henüz 11 yaşındayken yaşamımın en dramatik olayının ilk tanığı oldum. Günlerce uyumadım. Hep o noktada takılı kalacağımı sandım. Aştım. Hatta o noktada yaşadıklarım yaşamımın sonrasında pek çok olumsuzluğu hoşgörü ile karşılamama neden oldu. Belki de yaşamı bir yalan, kısa bir yolculuk olarak algıladım.
1963 olayları… Göçmenlik, zorluklar… Çocuk denecek yaşta mücahitlik.. Nöbet yerimiz Bayraktar Kışlasıydı. 1974’te gerçek sıcak savaşı yaşadım. İnsani duygularımla savaşı sevmedim. Savaşın kahramanlık fırsatı olduğunu hiç düşünmedim. Ancak yaşamla ölüm........
© Kıbrıs Gazetesi
