Anımsadığım kadarıyla 1980 yılı başlarındaydı. Halkın Sesi gazetesinde idim o zaman. Dönemin Rum Temsilciler Meclisi Başkanı Alekos Mihailidis ile görüşme randevum vardı. Makamında değil de, evinde görüşecektik. Girişte karşıladı ve kısa bir sohbetten sonra kahvelerimizi sordu.

Ekipte yine Halkın Sesi gazetesinden Levent Özadam ve merhum Adnan Tarıman vardı. BRT’de Haberler Amiri idi Adnan Tarıman. Emekli olduktan sonra ‘Halkın Sesi’nde çalışmaya başlamıştı. Çok iyi Rumcası vardı.

Alekos Mihailidis ile sohbete yeni başlamıştık ki, 5-6 yaşlarındaki kız çocuğu tepside kahvelerimizi getirmiş, babası Alekos Mihailidis, “Bu arkadaşlar Türk konuklarımızdır” demeye kalmadan, kız çocuğu elindeki tepsiyi düşürmüş ve koşarak içeri kaçmıştı. Anlaşılan ilk kez Türk görüyordu. Kim bilir; Türkleri kendilerine nasıl tarif ederlerdi?

Hem aile ortamında hem de okullarda Türkler hakkında öyle hikâyeler anlatırlar ki, kin ve nefret tohumları o genç dimağların beyinlerine ekilir, yeşerir ve giderek gelişerek intikam duygularını kamçılar. Kilisenin çocuklara, gençlere aşıladığı nefret siyasetinden ne hayır gelir ki!

Biliyorsunuz Güney’de eğitim, kilisenin sorumluluğundadır. Eğitim Bakanının ataması da Ortodoks Kilisesi’nin işidir. İşleri güçleri gerçekleri çarpıtmak, Türk düşmanlığı aşılamaktır. Tabii gerçekleri ters yüz etmek yalnız kilisenin değil, Rum yöneticilerin de maharetidir.

Mesela Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te garantörlük........

© Kıbrıs Gazetesi