menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Okurlardan teşekkürlerimle

4 0
09.11.2025

Oktay Öksüzoğlu: “Papaz cehennemi günlerimizde acılarımızı yansıtan şiirler yazmıştım.
Bu günlerde düşmanın KIBRISTA VAHŞET REKORLARI KIRIŞINI insan hakları savunucusu sandığım Avrupa, ABD, v.s ülkelerine seslenerek bu insan hakları ihlallerine müdahil olmalarını istemiştim.
Bugün o şiirlerimi gözden geçiriyorum. Çünkü insan hakları savunucusu sandığım o ülkelerin bu sıfatı asla hak etmediklerini yaşayarak anladım.
Bu nedenle şiirlerimdeki o ifadeleri söküp atıyorum.
Dünyamızda insan haklarını önemseyen çok az ülke kaldı. Türkiye Cumhuriyeti ve birkaç ülke…
BM Güvenlik Konseyi ve AB de bu konuda sınıfta kaldı.
Bu dönem, ulusal devletlerin kendi güçlerini takviye etmek zorunda bırakıldığı, güvenlik fakirliği dönemidir…”
***
Ali Dereseven: “Ben size duygularımı net biçimde yazayım Sayın Ahmet Tolgay: Allah o günü göstermesin ama, eğer gün gele Rum’a veya başka Hristiyan ülkelere yama olacağıma, her zaman Türkiye’nin kesin güvencede bir Türkiye ili olmayı tercih ederim. Saygılar…”
***
Recep Dönmez: “Bugün Girne kalesini gezdim. O görkemli kale, Girne’yi ve Kıbrıs’ı savunmak için yapılan kaledir… 1570 yılında Lala Mustafa Paşa yönetimindeki Türk Ordusu karşısında hiç savunma yapmadan teslim oluyor. O kaledekiler çok iyi biliyorlardı ki, duvarlar ne kadar güçlü olursa olsun, hiçbir engel harekete geçen Türk Ordusunu durduramaz.
Mesele Cumhurbaşkanlığı koltuğunda kimin oturduğu değil Sayın Tolgay… Mesele, Türk Ordusunun ikinci kez almak zorunda kaldığı Kıbrıs toprağının ve Kıbrıs Türklerinin korunmasıdır, güvenliğidir…
Hiç şüpheniz olmasın, KKTC Cumhurbaşkanı kim olursa olsun bu konuda sonuna dek duyarlıdır… Ve Kıbrıs Türk’tür, Türk........

© Kıbrıs Gazetesi