Devletlerin ‘Kiramen Katibin’i
Romanya diktatöre Çavuşesku 70’lerde ülkesinde yeni yeni gelişen bilgisayar teknolojisinden tedirgin oluyor. 1976’da ülkenin ilk bilgisayar bilimcilerinden Gheorghe Iosifesku’nun Hesap Merkezi’ndeki ofisine bir ajan gönderiyor. Ajan, sabah erkenden Iosifesku’nun ofisine geliyor, bir sandalye çekip yanına oturuyor. 13 yıl boyunca, Çavuşesku devrilene kadar Iosifesku’yu takip ediyor. 13 yıl boyunca aynı masaya oturuyorlar ama Iosifescu ajanın adını bile öğrenemiyor.
Diktatörler insanları gözetlemeyi severler. Mümkün olduğu kadar çok insanı.
Ama Çavuşesku’nun uyguladığı çok iptidai ve çok masraflı bir gözetleme metodu.
Bugün artık kendimizi gönüllü olarak hatta gerekirse üste para ödeyerek gözetlettiriyor ve takip ettiriyoruz.
Yine Harari’nin kitabından devam edelim. (Neksus, Kolektif Kitap.)
“Suçu önlemeyi, muhalefeti bastırmayı, gerçek ya da hayali iç düşmanlarla başa çıkmayı amaçlayan hükümetler her yeri casus yazılımlar, CCTV kameralar, yüz ve ses tanıma sistemleri ve geniş kapsamlı tarama yapılabilir veri tabanlarıyla donatmış yaygın bir çevrimiçi ve çevrimdışı gözetim ağlarıyla donatıyor.”
Biz çocukluğumuzda büyüklerimizden veya hocalarımızdan “Kiramen Kâtibin” adlı meleklerin yaptığımız iyilikleri ve kötülükleri takip ettiklerini, sağdaki meleğin sevap işlemeye niyetlendiğimizde bile bize sevap yazdığını hatta soldaki meleği günahı yazmakta acele etmemesi için uyardığını öğrenmiştik.
Hükümetler de kendi ‘Kiramen Katibin’lerini ceplerimize, sokaklarımıza, girip çıktığımız mekanları yerleştiriyorlar.
“2023’te dünya genelinde bir milyardan fazla CCTV kamerası faaliyetteydi; demek ki her sekiz........
© Karar
