menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

F.Bahçe ve G. Saray’a boykot

18 8
26.02.2025

Pazartesi akşamı, bir Türkiye klasiği olan Galatasaray - Fenerbahçe derbisi oynandı.
Yine günlerce önce konuşulmaya başlandı. Yine özellikle ulusal medya, bütün Türkiye halkının bu maça odaklanmasına ciddi bir özen gösterdi.

Yerli hakemlerin tamamına güven ortadan kalktığı için yabancı hakem istendi. TFF bu isteği kabul etti ve yabancı hakem getirdi.

Yine bir sürü olaylar oldu. Bu konuda ihtisas yapmış bazı futbolcular tribünleri kışkırttı. Tribünlerden alt tribünlere yanıcı meşaleler atıldı. Hiç abartısız o tribündeki insanlar yakılmaya çalışıldı. İstanbul emniyeti 71 kişi hakkında işlem yaptı. Bir çoğu göz altına alındı.

Eski Suriye’den bahsediyor değiliz şüphesiz ve evet, bu bir derbiydi, bu bir futbol maçıydı.

Peki ortada futbol adına ne vardı denirse, cevabı abartısız “hemen hiçbir şey yoktu” olur. Öyle ki 6 puan farkla lig lideri ve ev sahibi Galatasaray , ilk isabetli şutunu maçın son dakikasında atabildi. Olası bir mağlubiyet halinde alacakları eleştirinin korku prangalarından kurtulamayan iki teknik adamın, kaybetmemek adına sıkıcı, gol pozisyonu olmayan, tatsız tuzsuz ve izleyenlerin adeta uykusunu getiren bir futbol müsabakası izlendi.

Ve tabi bu ilk kez de olmuyordu.

***


Türkiye zannedildiği gibi ve söylendiği gibi aslında bir futbol ülkesi değil. Ülkemizde, mevcut lisanslı futbolcu sayısının genel nüfusa oranı ve bu oyuncuların eğitimine ayrılan bütçe ,Türkiye’den çok daha küçük Avrupa ülkeleri ile örneğin Hırvatistan ile mukayese edildiğinde bu durum daha net anlaşılacaktır.

Üst liglerde hatta Süper Lig’de bulunan profesyonel futbol takımlarının yönetimine olan teveccühe bakılınca, mevcut futbol fakirliği çok daha bariz ortadadır. Bir çok üst düzey kulübün yönetimine çoğu zaman talip bile yoktur. Siyasilerin, bürokratların, eşrafın ve kulüp eskilerinin ricasıyla başkan ve yöneticiler, genellikle de sınırlı bir süre için görev almaktadırlar.
Görev alan bu yöneticilerin, çimde oynanması zaruri olan futbol oyununun zeminleri için gösterdikleri özen(!), futbol takımlarına destek için sponsor bulma çabaları, futbol oyununa, hakeme ve rakibe saygı konusunda gösterdikleri hassasiyet(!) ve daha bir çok kriter Türk futbolunun karnesinde kırık not olarak yazılı durumda.

Hepsi bir yana Türkiye’de futbol maçları için satılan bilet sayısına bakıldığında ve bu sayı İngiltere, Fransa Almanya,İtalya ve İspanya gibi futbol ülkeleri ile........

© Karar