menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Merz’in “bavulunu taşıması” bir mizansen mi, değil mi?

8 1
04.11.2025

Almanya başbakanı Merz’in Türkiye ziyaretinde, yanında eşi ve danışmanı ile birlikte, bir elinde elbise kılıfı ve bazı dosyalar; diğer elinde çekerek götürdüğü tekerlekli bavul ile arabasından uçağa gidişini gösteren fotoğraf ve video görüntüleri sosyal medyada viral oldu.

Bir başbakanın elleri kolları dolu, yanında kalabalık bir heyet ve korumaları olmaksızın, sıradan bir yolcu gibi resmi bir ziyarete çıkması pek alışıldık bir görüntü değil.

Bu görüntüler üzerinden bir anda alevlenen polemik ve tartışmalarda, Türk kamuoyu ikiye bölünmüş vaziyette…

Bir taraf, Almanya gibi güçlü ve zengin bir ülkenin başbakanının, böylesine sıradan ve gösterişsiz bir yolculuk yapmasının büyük bir tevazu ve olgunluk örneği olduğunu vurgulayarak, bizim gibi ekonomik sorunlarına rağmen resmi seyahatlerinde aşırı israf ve şatafattan bir türlü vazgeçmeyen ülkemiz yöneticilerinin bundan ders almaları gerektiğini savunuyor.

Diğer taraf ise, Alman başbakanın sergilediği bu tutumun, aslında normal zamanlardaki halini yansıtmadığını; tüm detayları uzmanlarca tasarlanarak hazırlanmış bir “piar” çalışması kapsamında kurgulandığını ileri sürüyor. Bu yaklaşıma göre, sahnelenen mizansen ile Türkiye’deki “gösterişçi ve israfçı devlet yönetimi anlayışını” mahkum etmeye ve halkın gözünden düşürmeye yönelik stratejik bir politika hamlesi gerçekleştirilmiştir.

Merz ve heyetinin sergiledikleri tavrın maksatlı olup olmadığına dair ortaya konacak bir görüşün her zaman spekülasyon barındırabileceğini, dolayısıyla bu konuda kesin bir yargıya varılamayacağını öncelikle belirtelim.

Bu noktada objektif olma gereği, ihtiyatlı bir yaklaşım benimsesek de, Merz’in her iki kolunun bavul, giysi ve ve gelişigüzel tutulmuş dosyalarla dolu olduğu halde uçağa doğru gidişinin; bu mevkideki bir devlet yetkilisi için normalin çok ötesinde beklenmeyen bir durum olduğunu, hatta sıradan bir yolcu için bile “uç bir örnek”oluşturduğunu kabul etmemiz gerekir. Yani, dosyalar bavula yerleştirilebilir, en azından peşi sıra gelen elemanından, taşımaya yardım etmesi istenebilirdi.

Bu olay Türk halkında, “Bir Başbakan hiç böyle bavul ve eşya taşır mı ?” yönünde doğal bir şaşkınlık uyandırdıktan sonra; ister istemez, “Bizimkiler niye böyle değil…” veya “Bu kadar alçakgönüllülük de fazla…” ile başlayan bir dizi sorgulamayı beraberinde getiriyor?

Bu “aşırı mütevazı” uçağa biniş sahnesinin bir “senaryo eseri” olup olmadığı hakkında bir yargıya varmadan önce; Merz özelinde ve daha önce görev yapmış Almanya veya diğer Avrupa ülkeleri başbakanları genelinde, benzeri seyahatlerde gerçekleşmiş “bavul veya çanta taşıma” örneklerinin bulunup bulunmadığına bakalım:

-Merkel’in “güçlü başbakan” prototipine hiç uymayan “aşırı mütevazı” duruşu, gösterişten uzak hayatı, sade giyimi, çantasını ve bazen evrak dosyasını kendisinin taşıması, uzunca görev süresi boyunca Türk ve dünya kamuoyunun gözlemlediği bir gerçek. Bunun da ötesinde, görev esnasında bile çoğu defa eşiyle birlikte çıktığı günlük........

© Karar