“Boş işler genel müdürlüğü:" Devlette işlevsiz yöneticiler, avare elemanlar
Devletin, bakanlık ya da resmi kurumlarının hizmet verdikleri binaların herhangi bir katına çıkın; koridorlarda sağlı sollu yüksek ve orta kademe yöneticilerin odalarının sıralandığını görürsünüz.
Üzerlerinde, genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı, danışman, şube müdürü ünvanları bulunan odaların sonu gelmez. Karşınıza çıkan makam odaları, özel kalem ve sekreterya bolluğu nedeniyle neredeyse sadece üst ve orta kademe yöneticilerden oluşan bir kurumda bulunduğunuzu sanırsınız. Kurumun normal iş gören alt kademe personelinin nerede oturduğuna akıl erdiremezsiniz.
Bakan yardımcılarının, başkanların ve bazı genel müdürlerin çevresindeki odalarda konuşlanan bir yığın danışman, koordinatör, özel kalem büro görevlisi, sekreter, teşrifatçı, hizmetçi ve ne iş yaptığı belli olmayan destek personeli, bu yerlerin sıra dışı ve yüksek makamlar olduğu görüntüsünü verir.
Bu durumda kendinize sormadan edemezsiniz: Bu kadar çok makam sahibi ve çevrelerinde dolaşan yancı eleman ne iş yapar? Tepede bu kadar kalabalık biriktiğine göre, gerçekten işleri yapan kaç kişidir?
Tam anlamıyla, “Herkes ‘şef,’ ‘kızılderililer’ nerede?” hikâyesi…
Türkiye’de 5.5 milyona yakın kamu çalışanı kitlesinin devlet bütçesi üzerinde kaldırılamayacak bir yük oluşturmasının yanında, bu kitlenin kendi içindeki akıl dışı görev ve iş bölümü düzeni de ciddi bir sorun ve kriz kaynağıdır. Açıkça kamu kuruluşlarımızda çalışan personelin üst, orta ve alt kademe görev pozisyonlarındaki dağılımında ve aralarındaki hiyerarşik ilişki yapısında büyük bir uyumsuzluk, sayısal ve işlevsel dengesizlik söz konusudur.
Türkiye’de devletin idari ve bürokratik yapısının temel karakteristiği olan “hiyerarşik örgütlenme” modelinin esası gayet basittir: Yukarıya doğru çıkıldıkça üst kademe yöneticilerin sayısının azalması; aşağıya doğru inildikçe, çalışanların sayısının kademe kademe artarak çoğalması gerekir. Personelin, örgütte yetki ve sorumluluk düzeylerini ifade eden bu hiyerarşik kademelenmeye göre dağılımı, geniş tabanlı ve dik bir “piramit” yapısını oluşturur.
Bir holdingi düşünün; CEO’nun altında birkaç genel müdür, onların altında daha fazla sayıda departman yöneticisi, onların altında da yüzlerce belki binlerce çalışan bulunur. Hiyerarşik yapı, iş yükü analizine göre şekillendirilir. Her kademedeki yönetici sayısı, ancak bulunması gerektiği kadardır. Ne bir eksik, ne bir fazla…
Özel sektörde bu yapı gereklidir. Çünkü şirketin mali yapısı “kıt kaynaklar” üzerinde kuruludur.........
© Karar
