menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘İslam Kınama Teşkilatı’

32 7
17.09.2025

Gazze’de yıkılan evler ve paramparça edilen hayatlar yalnızca bir coğrafyanın dramı değildir, adaletin kelimeden ibaret kaldığı her yerin aynasıdır. Zirvelerde yankılanan cümleler diplomasi sahnesinde tesirli bir kayıt gibi görünse de adaletin tartısı sahadaki adımla ölçülür, konuşmak kolaydır, sözün arkasına ağırlık koymak ve bedeli göze almak ise bambaşka bir irade ister, Filistin meselesi kelimelerle vicdanını rahatlatan ancak sahada risk üstlenmeyen bir dünyanın aynasıdır.

1969’da Mescid-i Aksa’nın kundaklanmasına tepki olarak kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bugün elli yedi devleti bünyesinde barındırıyor, dört kıtaya yayılan bu yapı iki milyara yaklaşan bir nüfusun sesi olmayı hedefliyor. Elli beş yılda sayısız zirve yapıldı, kararlar duyuruldu, sadece son bir yıl içinde Gazze savaşı boyunca üç kez olağanüstü toplantı düzenlendi, çok sayıda açıklama ilan edildi.
İstanbul’daki 51. Dışişleri Bakanları Konseyi’nde 156 karar kabul edildi, Katar’daki İİT-Arap Ligi zirvesinde Türkiye’nin lideri “İsrailli yetkililerin adalet önünde hesap vermeleri için uluslararası hukuk mekanizmaları kullanılmalıdır, İsrail ekonomik olarak sıkıştırılmalıdır.” dedi, ancak bütün bu toplantılara rağmen İsrail’in bombardımanı bir gün bile durmadı, abluka gevşemedi, insani yardımlar hâlâ kısıtlıydı, alınan kararların gerçekte caydırıcı bir etkisi olmadı.

Teşkilatın adı iş birliği olsa da pratiği çoğu zaman “toplan, kına, ayrıl” döngüsüne sıkışıyor, kararların oy birliğiyle alınması ve yaptırım mekanizmalarının olmayışı kurumun elini baştan zayıflatıyor. Üyelerin iradesini alıkoyan başka zincirler de var, bir kısmı İsrail ile milyarlarca dolarlık ticaret hacmini ve enerji ya da savunma anlaşmalarını kaybetmek istemiyor, bir kısmı Batı başkentleriyle ilişkilerinin gerilmesinden çekiniyor, kimisi kendi iç istikrarını korumak uğruna meydan okumaktan kaçınıyor, kimisi mezhep ya da blok rekabetinin gölgesinde ortak bir tutuma yanaşmıyor, bu hesaplar adaletin önüne geçiyor, Gazze’nin kanı soğuk bir diplomasi muhasebesinin rakamlarına........

© Karar