menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vicdanın sesini boğmak

24 5
22.03.2025

“Kafamızdaki Sesler” başlıklı yazıma sığdıramadığım bazı düşüncelerimi fikircografyasi.com platformunda yayınladığım Kafamızdaki Sesler Susunca İçimizde Bir Canavar Uyanır” başlıklı ikinci bir yazıya döktüm. O yazının başından ve sonundan iki bölümü küçük değişikliklerle iktibas edeceğim:

Kafasındaki sorgulayan, şüphe eden, itirazda bulunan sesleri susturmuş insanları çok tehlikeli bulurum...

Beyinlerinin boşluğunda “her şeyi çözmüş”, “mutlak doğruya erişmiş” tek bir ses yankılanır durur böyle tiplerin.

Acabaları yoktur, tereddütleri yoktur, şüpheleri yoktur.

Ahlaki, vicdani, insani sorumluluklar hissetmezler.

Kafalarındaki sesler korosundan ahenkli sesler çıkarmakta zorlananlar “huzuru”, başta vicdanlarının sesi olmak üzere uyarıcı, frenleyici, düşündürücü sesleri bastırmakta ararlar.

İtiraz eden, sorgulayan, eleştiren her sesi boğacak tek bir ses olsa rahat edeceklerini sanırlar.

Bu bir yanılgıdır.

İnsanı “insan” yapan o iç çatışmalar, şüpheler ve sorgulamalardır ve onların eksikliği hiç de arzulanacak bir şey değildir.

İç çatışmalardan tamamen arınmış bir zihin, sosyopati gibi hastalıklara gebedir.

Sosyopatların vicdan muhasebesi yapan, empati kuran, ahlaki çatışmalar yaşayan........

© Karar