Herkesi cüceleştirerek dev olunur mu?
Büyüklük-küçüklük, güçlülük-zayıflık, zenginlik-fakirlik çoğu zaman mukayese meselesidir.
Mesela tüm arkadaşlarını bilek güreşinde yenebilen bir çocuk kendini çok güçlü sayabilir.
Yahut yüz milyonlarca dolar serveti olan biri, milyarderler kulübünde fakir muamelesi görebilir.
Ortalama boyları 1,5 m civarında olan pigmelerin arasında 1,80’lik biri dev sayılabilir.
Siyasette de başarılı sayılmanız için, belli başlı konularda rakiplerinizden önde olmanız gerekir.
Ama bu “önde olma” durumu da bir mukayese meselesidir ve iki şekilde sağlanabilir:
Yani koltuğunu korumak isteyen idarecinin illa bir başarı sergilemesi şart olmayabilir.
Rakiplerini kendinden daha başarısız kılmayı başarabilen idareci de kendisini en başarılı, en vazgeçilmez yönetici gibi gösterebilir.
Yani herkesi zorla cüceleştirebiliyorsanız, dev olmasanız da dev gibi görünebilirsiniz.
Birçok otoriter rejim lideri, sanıldığının tam aksine zayıf, başarısız, beceriksiz ve öz güveni düşük olabilir. Fakat bu kişiler, “iktidarlarına tehdit arz edebilecek” herkesi hiçbir ahlaki ya da hukuki sınır tanımadan kontrol altına alırlar. Potansiyel rakiplerini satın alma, tehdit, şantaj, hapis, sürgün veya öldürme yoluyla etkisizleştirirler. Böylece ülkedeki en güçlü, en başarılı, en becerikli, en karizmatik........
© Karar
