Birbirimizin gözünü oymadığımız bir gelecek mümkün!
Çoğumuz, artan eşitsizlikler, kutuplaşma ve ekolojik krizler karşısında umutsuzluğa kapılıyoruz.
Tıpkı 1980'lerde SSCB halklarının, değişimin imkânsız olduğuna inanması gibi, biz de 'böyle gelmiş böyle gider' diyerek kaderimize razı olmaya meyilliyiz.
Oysa tarih, hiçbir adaletsiz nizamın sonsuza dek sürmediğini gösteriyor.
Devlet-i ebed müddet diye bir şey yok! Çok güçlü görünen, ilelebet değişmeyecek sanılan en sağlam zannedilen yapılar bile beklenmedik bir anda çöküverebiliyor.
Hayal ve umut etmeyi, yeni çıkış noktaları aramayı bırakan toplulukların o çöküşlerin ardından daha âdil, daha müreffeh bir düzen kurma konusunda parlak bir sicilleri yok.
O yüzden “böyle gelmiş böyle gider” lafının ima ettiği çaresizlik, cesaretsizlik ve motivasyonsuzluğu parçalayıp bir kenara atmak şart.
Bu zihniyet değişimini sağlamak için neler yapmak gerektiğini söylemeden önce bu konuda nelerin işe yaramadığını ortaya koymamız lazım.
Adaletsiz düzenin değişebilmesi için insanların âdil bir........© Karar
