menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Suriye’nin Kürt eşiği

16 0
13.03.2025

SDG/YPG ile Şam rejiminin anlaşması Suriye’nin yakın tarihinde kanlı bir iç savaşın sonunda Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından en büyük kırılma noktalarından biriydi. Üniformasını çıkarıp gelen Mazlum Abdi ile Ahmet Şara’nın bugüne kadar silahların konuştuğu bir coğrafyada aynı masada bir anlaşmaya imza atmalarının Suriye toplumundaki etkisini sokaklardaki sevinç gösterilerinden anlamak mümkün.

Anlaşma içeriği, uygulamada karşılaşılacak muhtemel sorunlar, yeni Suriye yönetiminin enkaz demenin bile iltifat olacağı adeta moloz yığınına dönmüş bir ülkeyi nasıl ayağa kaldıracağı ya da kaldıramayacağı üzerine uzun değerlendirmeler yapılabilir. Ancak bunların hiçbiri o imza fotoğrafının Kürtlerin ülkeleriyle vatandaşlık bağının tesis edilmesinde taşıdığı sembolik anlamı zayıflatmaya yetmiyor.

Kimin zaferi kimin hezimeti tartışmaları da yine bu önemli kırılma anının önemini azaltmaya kâfi değil. Eğer süreç hitama ererse günün sonunda her iki tarafın da faydasına olacak böylesi bir adımı sadece zafer ya da hezimet ile tanımlamanın tarafların özgüven eksikliği ya da tatmin olmamış milliyetçi hezeyanlarını tatmin etmenin ötesinde şu an bir anlamı yok.

Esad’ın devrilmesi YPG’nin Rojava illüzyonunun da aslında sonunun geldiğinin ilanı idi. Meşruiyetini ve Suriye’deki varlığını Şam rejimine yaslayan YPG Esad’ın devrilmesi ile birbirine bağlı temel meşruiyet gerekçelerini kaybetti. Esad’ın kaçması ile kendisine ülkenin neredeyse üçte birini bahşeden siyasi zemini ortadan kalkan YPG İsrail’in İran’ı ve vekillerini zayıflatmasıyla jeopolitik destekten de yoksun kaldı.

Yeni Arap cumhuriyetinin Şam’daki merkezi dururken dış destekle araçsal bir egemenlik sahibi olan YPG’ye mecburiyeti kalmayan Arapların yönlerini başkente dönmesi ile demografik zemin de çökmüş........

© Karar