Senaryonun sonu ve adaletin tesisi
CHP; siyasi hafızası fazla güçlü, bugünü geçmişin korkularından bağımsız görmekte zorlanan hatta bunu yanlış gören, bu korkuları tümüyle de yersiz olmayan ama genel kabullerinin konforlu alanından da çıkmak istemeyenler için hâlâ uzak bir aktör.
Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu döneminde başlayan helalleşme söylemi, partinin önde gelen isimlerinin partinin eski tutumuna dair eleştirel söylemleri, muhafazakar kitleye yabancı gelmeyecek hatta klasik CHP seçmeni için fazla merkez sağ adayları bu endişeli kesimi ikna etmeye yetmiyor.
Kaldı ki CHP’nin içindeki ulusalcı kesimler de yaşanan bu sürece sadece iktidar getireceği ümidiyle katlanıyorlar. Yoksa tüm CHPlilerin yeni söylemi benimsediğini ya da içselleştirdiğini söylemek zor.
Gençler için ise durum biraz farklı.
Araştırmalarda oy verme davranışları, cumhurbaşkanı adayının kim olması gerektiği, hükümetin ekonomik performansı, gelecek beklentileri gibi akla gelen hemen hemen tüm başlıklarda şaşmayan bir demografik istikrar var. O da muhalefetin gençler arasında göreceli olarak daha popüler olduğu, iktidarın ise gözünü siyasal dünyaya AK Parti’nin iyi dönemlerinde açan orta yaş kesimi arasında göreceli olarak daha güçlü olduğu.
CHP algısı, AK Partililer ve muhafazakârlar arasında çok olumlu değil burası vakıa. Ancak bugün karşı karşıya olduğu boğma sürecinin tüm AK Partililer tarafından benimsendiği de doğru değil. İmamoğlu’na karşı yürütülen süreç, diğer CHPli belediye başkanlarına dair davalar ve nihayetinde........
© Karar
