menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

PKK’nın feshine yas tutmak…

31 0
17.05.2025

PKK gibi tarihi cinayetlerle örülü bir terör örgütün kendini feshetmesi toplumun geniş kesimi tarafından olumlu karşılandı. En azından araştırmalar böyle söylüyor.

Kaldı ki Türkiye’de siyasi partilerin bireysel tarihler ve yaşam tercihleri arasındaki yüksek etkileşimi düşününce bundan doğalı da yok.

1 Ekim’de süreci başlatan daha önceki çözüm süreçlerinde en sert direnci ortaya koyan, milliyetçiliğin ana taşıyıcısı MHP idi. Başta mütereddit ve temkinli olsa iktidar ortağı AK Parti Suriye’de iktidar değişikliği ile daha net bir tutum aldı. Sonunda da Erdoğan’ın desteği bugüne gelinmesinde belirleyici oldu.

Süreç öncesinde değil aktör olmak ya da muhatap alınmak her kesim tarafından vebalı muamelesi gören, Kürt sorununun belirsiz bir geleceğe ertelendiği ve sürdürülebilir çatışma zeminine hapsedildiği bir dönemde anlamsızlaşan DEM Parti’nin destek vermesi de doğaldı.

Durumu en zor olan CHP ise Özgür Özel’in tavrının da etkisi ile süreçte yaşanan savrulmalara rağmen güçlü destek vermese de köstek olmadı. Bilakis, sürecin ilerlemesi için alan açtı.

Sandıktaki ya da araştırmalardaki toplamı yüzde 80’i aşan partilerin kurumsal olarak desteklediği bir sürecin toplumda da buna mukabil destek görmesi beklenirdi, nitekim öyle de oldu. Bazı gündemli kanaat önderlerinin ısrarla toplumdaki meşru endişeleri genele teşmil ederek çizmeye çalıştıkları fotoğraf ise bugün itibarıyla açığa düşmüş durumda. Neyse ki memlekette tutarlılık diye bir endişe anlam taşımıyor.

Elbette her kırılma noktasında olduğu gibi geçmişe ve geleceğe dair endişelerin olması çok normal. Ancak PKK’nın silah bırakması sürecinde bir kısmı da geçmiş tecrübelerden ve mevcut demokrasi açığından hareketle meşru bir zemine dayanan endişeler 12 Mayıs sonrasında iki farklı........

© Karar