Kur’ân-ı Kerîm’de Allah inancı
Biz Allah’ı ancak Kur’an’ın öğrettiklerinden ve evrende gördüğümüz delillerden bilebiliriz. Kur’an’ın öğrettiğine göre Allah vardır, birdir. Zatı, sıfatları ve fiilleriyle ezelî ve ebedîdir. Yaratılmışların hiçbirine benzemez. Varlığı kendiliğindendir; yani varlığının devamı için başka hiçbir şeye muhtaç değildir; buna mukabil her şey O’na muhtaçtır.
Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla…
“De ki: “O, Allah’tır, tektir. O, bütün varlıkların kendisine sığındığı Allah’tır. Doğurmamış ve doğmamıştır. O’nun hiçbir dengi yoktur.” (İhlâs 112/1-4)
“Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla. Göklerde ve yerde bulunanlar Allah’ı tesbih etmektedir. O üstündür, her yaptığında hikmet vardır. Göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız O’nundur. Hem hayat verir hem alır. O’nun her şeye gücü yeter. O, evvel ve âhir, zâhir ve bâtındır. O her şeyi bilir.” (Hadîd 57/1-3)
[Allah Teâlâ’nın burada geçen dört ismi kısaca şöyle açıklanır: Evvel: Kadîm ve ezelîdir. Âhir: Bâk ve ebedîdir. Zâhir: Varlığı ve varlığının kanıtları, kudretinin eserleri açıktır. Bâtın: Zâtının mahiyeti gizlidir, yaratılmışlarca bilinemez.]
“Allah ile birlikte başka bir tanrıya yalvarma! O’ndan başka tanrı yoktur. O’nun zatından başka her şey yok olacaktır.........
© Karar
