Hadislerde dalkavukluk yapanlar – yaptıranlar
Şark toplumlarında gök kubbenin altında hâlâ değişen bir şey yok. Önemli konularda, mesela siyasette, hukukta, ekonomide, eğitimde… şekiller ve nicelikler değişiyor, olumsuzluklar daha geniş kitlelere yayılıyor. Ama çağın şartlarına göre, olumsuz olandan olumlu olana doğru bir mahiyet ve nitelik gelişmesi göremiyoruz. Bu, kuruntu değil, gerçek.
“İslami Analiz” adlı bir internet sitesinde 4 yıl önce çıkan bir haber okudum. Özetle şöyle deniliyordu:
“Adalet ve Kalkınma Partisi (kurucularından) eski milletvekili ve Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, Medyascope’ta… ‘Sağduyu’ programına 20 Haziran’da (2021) konuk oldu. Çelik programda Osmanlı dönemindeki bürokratik yolsuzluklarla ilgili konuştu.
Osmanlı arşivlerinde rüşvetle ilgili bolca kaynak olduğunu söyleyen Çelik, ‘(Bu rüşvet meselesi) o günlerde de var. Ve bu büyük bir sıkıntı meydana getiriyor’ dedi.
Manevi rüşvetin de olduğunu söyleyen Çelik, ‘Bizde kaside geleneği var. Bir şair bir padişaha gidip, padişahın zerre kadar taşımadığı vasıfları ona izafe ederek, onu arşa çıkararak, olağanüstü bir güçmüş gibi onu tarif ederek bir kaside yazıyor. Padişah da ona kese kese altın veriyor’ dedi.
Çelik örneklerine (şimdiki) gazeteciler üzerinden devam ederek, ‘Bir gazeteci bir devlet başkanına, bir bakana… dolu dolu yalakalık yapıp karşılığında bir şey alıyorsa bu rüşvettir… Yalakalık, yağcılık, dalkavukluk bunların hepsi birer rüşvet-i kelamdır. Onların bu davranışlarına karşı maddi rüşvetler verilir. Onlara iyi bir pozisyon, iyi bir imkân verilir, maddi bazı imkanlar sağlanır’ diye........
© Karar
