Bugün Chick Corea dinleyin, dünyanın zalimliklerine küfretmeye ara verin
Hayatta yaşadığınız öyle anlar vardır ki üzerinden yıllar geçse de o günleri asla unutamazsınız. Hele bu efsane bir cazcıyı canlı performansıyla dinlediğiniz gecenin muhteşem anıysa, o hatıranın hafızanızdan hiç silinmemesini istersiniz.
Muhteşem yaratıcılığı ve huzur veren bilgeliğini hatıralarıma gömdüğüm Chick Corea’yı ilk kez İstanbul Caz Festivali’nde 1984 yılında dinlemiştim. İstanbul’a da ilk gelişiydi… Türkiye’ye tam 23 kez gelmişti ama ben sadece bir kez canlı izleyebildim. Keşke daha fazla dinleme şansım olsaydı… Şimdi artık hiç böyle bir şansım olmayacak, çünkü 2021’de bu dünyaya veda etti.
Chick Corea, o gece sahnede adeta kasırga gibi esmişti. Corea, yalnızca ana akım caz değil, fusion cazdan latin cazına, dünya müziğinden klasik müziğe kadar pek çok alanda emsali görülmemiş yaratıcılık ve başarı sergilemiş bir ikon olarak tarihe adını yazdırdı.
79 yaşında vefat eden dünyanın en prestijli caz piyanistlerinden birisi olan Chick Corea, Beethoven ve Mozart gibi klasik müzik dahilerinin eserlerinden aldığı ilhamla müziğe başlamış, Horace Silver ve Bud Powell’dan etkilenmiştir.
Cazın bugüne gelişinde aslan payına sahip olan Corea, hem bir eğitimci, hem bir besteci, hem de üst düzey bir sahne performansçısı olarak bugün sahne almaya devam eden tüm caz piyanistleri için rol model olmuştur. O bir caz üstadı olmanın yanı sıra aynı zamanda bir entelektüeldir.
“Bir şey yaratmak için Picasso ya da Rembrandt........© Karar
