menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şey Yüzyılı’na doğru

27 1
18.07.2025

Son birkaç gündeki nutuklardan anlaşılan şu: Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar bir “ulus devlet”ti. Türk milletinin devletiydi. Hem de utanmadan, sıkılmadan merkezî idi, üniterdi. Şimdi bunlardan vazgeçiyoruz. Hem üçlü ittifak vaz geçiyor hem de şimdilik hâlâ kendine muhalefet diyen CHP vazgeçiyor. Eh artık yapılacak şey fiilî durumun kanuni hâle getirilmesi. Geçen sefer Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçerken yaptığımız gibi. Önce mevcut anayasa ve kanunları yok farz edeceğiz, sonra da gerçekten yok edeceğiz. Sadece bürokratik yol belli değil. Mecliste gerekli çoğunluğu bulup da mı yoksa referandumla mı Türk millî devletini yok edeceğiz!

Bu yok edişi gerçekleştirmek için kanun ve anayasa değişikliklerine ihtiyaç var. Bunun için Kurucu Önder Sayın APO’nun Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı yolumuzu aydınlatacak. Zaten “barış” deyince aklınıza kim gelir, ne gelir? APO ve DEM değil mi? “Demokratik” deyince de akla ….. onun adı gelir: …. MHP!. Üçüncü bileşen, “kanun” da Ak Partimizin işi. Kanun ve hukukta Ak Parti’nin eline kimse su dökemez. Bakınız Sayın Adalet Bakanımız her hafta, “Türkiye bir hukuk devletidir.” demiyor mu! Başka hangi ülkenin Adalet Bakanı hukuka bağlılığını bu denli sık ifade eder.

TARİH DE DEĞİŞMELİ

Yalnız kanunlar değişmeyecek. Öyle görünüyor ki tarihin de az biraz değişmesi gerekecek. Mesela, Bilge Kaan’ın ve Bilge Tonyukuk’un bengütaşları kazınırken hakkakın (taşa yazıyı çakanın) bir Kürt kardeşimiz, ne yazacağını ona okuyanın da bir Arap kardeşimiz olduğu gerçeğini Arap, Kürt ve........

© Karar