İyi yönetim kötü yönetim
ABD’nin “çılgın” başkanı Trump -ve bugünlerde sayıları epeyce çoğalan benzerleri- tabiri caizse uygulamalı “iyi yönetim” dersi veriyor dünyaya. Piyasanın kendiliğinden işleyişine müdahale edildiğinde ne olduğunu, kurumlar etkisiz hale getirmeye çalışıldığında hangi sonuçların doğabileceğini gösteriyor. Kurumların düzgün çalışabilmesi için sahip olması gereken özerkliğin veya bağımsızlığın tehdit edilmesi yahut kurumsal yetki ve görev dağılımının alt üst edilmesi durumunda neler yaşanabileceğini öğretiyor.
Devlet yönetimine bir tüccar dokunuşu getirme hevesiyle iktidara gelen Trump, ülkesinin siyasi ve askeri gücünü kullanarak başka ülkelerle olan ticari ilişkilerinde Amerikalıların daha kazançlı bir pozisyonda olmasını temin etmeye çalışıyor. Bunun için ABD pazarında faaliyet gösteren yabancı üreticilerin şimdikinden daha fazla vergi vermesini istiyor. Ancak bu yolda gümrük vergilerine yönelik olarak gerçekleştirdiği düzenlemeyi ilgili kurumlara ve piyasa aktörlerine sorup danışmadan yaptığı için evdeki hesabın çarşıya uymadığını fark ettiğinde bir çuval incir çoktan berbat olmuş oldu. Neyse ki birkaç hafta süren çalkantının neticesinde aklını başına toplayıp geri adım atabildi. Ne var ki; bu birkaç haftalık süreçte meydana gelen ekonomik hasarın onarım maliyeti henüz belirsiz. Bazı noktalarda oluşan yaraların ekonomiye zarar verme potansiyeli de devam ediyor.
İkincisi, sık sık yaşanan U dönüşleri ve manevralar sisteme güveni zayıflattı. Asıl hasar bu. Gümrük vergileri konusundaki çılgınlıktan geri adım atılmış olması bundan sonra başka çılgınlıklara girişilmeyeceğinin güvencesi de değil zaten.
Nitekim gümrük........
© Karar
