2001 krizinden daha ağır
TÜİK, 2025 yılı ikinci çeyrek verilerini açıkladı. Meğerse büyümeye hem de çok hızlı devam ediyoruz. Yüzde 4,8 büyüme oranı herkesi şaşırttı.
Sokak gözü ile ifade edelim: Bunca sıkıntıya rağmen nasıl büyüdük? O zaman konkordatolar, iflaslar, kredi batıkları ne ifade ediyor?
Ya büyüme yanlış ya da sanayiciler başta olmak üzere şikayetler, yakınmalar yanlış?
Acaba hangisi?
TÜİK tarafından açıklanan büyüme verisini iki reel açıdan takip ediyoruz?
1- Enflasyondan arındırılmış veri… Ki, burada çeyreklik bazda yüzde 4,8 büyüme görülüyor. Hatta 2022-2.Ç döneminden 2025-2. Ç. dönemine 3 yılda reel büyüme oranımız da yüzde 12,1 seviyesinde.
2- Bir de dolar bazında büyüme verisi var. Bizim hesaplamamıza göre revizyon sonrası 2022-2. Ç gelirimiz 221.373 milyon dolardır. 2025 yılı 2.Ç. dolar bazında gelirimiz ise 377.622 milyon dolara karşılık geliyor. Dolar bazında 3 yılda yüzde 70,5 gelir artışımız olmuş.
Tekrar edeyim: Bu veriler TÜİK’e ait.
Şimdi yeniden soralım: Bu büyümeler gerçek mi, yoksa sanal mı?
O vakit bizim hesabımıza geri dönelim.
2021 yılında bir aylık gıda ihtiyacımızı 300 dolara satın alabiliyorduk. Ağustos ayı itibari ile aynı gıda ürünlerini 660 dolara satın alabiliyoruz. Bu veriler TÜRK-İŞ’e ait.
Bu ne anlama geliyor?
Bakınız, 2021 yılına göre geliriniz dolar bazında yüzde 120 artsa bile refahınız hiç ama hiç artmamış demektir. Çünkü Türkiye’de fiyatlar dolar bazında muazzam artış gösterdi.
O zaman neden GSYH’yı dolar yerine gıda fiyatlarını gösteren “Açlık Sınırı” ile ölçmüyoruz?
Biz bunu daha sağlıklı sonuç versin diye her üç aylık ortalamalar ile ölçüp yıllık olarak topluyoruz. Mesela 2021-III. Çeyrekte 1 trilyon 976 milyar GSYH var. Bunu 3 aylık ortalama açlık sınırı olan gıda fiyatına bölüyoruz (2........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d