menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsan zekası nostaljik bir kavram mı olacak?

13 1
22.02.2025

Eğitim dünyasında tarih boyunca ‘kopya çekme’ fenomeni vardı. Eline formülleri yazanlar, çaktırmadan arkadaşından kopya çekenler… Öyle yaratıcı kopya çekme yöntemleri vardı ki, hani onları hazırlamaya uğraşana kadar çalışmak daha kolay gibi görünüyordu. Bir de ödev yapma var tabii.. Bir kısmını çocukların yapması imkansız olan ödevleri yetiştirmek için geceler boyu çalışan ebeveynler gördüm. İnternet gelince ödev yapmanın şekli değişti ama yapay zekayla durum başka bir boyuta geçti.

Teknolojinin nimetleri ve lanetleri üzerine uzun uzun tartışabiliriz ama şu bir gerçek: Öğrenciler kopya çekmenin en ileri versiyonunu keşfetti, öğretmenler ise Sherlock Holmes'ün bile içinden çıkamayacağı bir dedektiflik savaşına girdi.

Yapay zeka çağı, ders çalışma yerine ‘kendi adına düşünen’ bir sanal asistan edinme çağına dönüştü. Kimi profesörler, öğrencilerinin ChatGPT kullanıp kullanmadığını anlamak için makalelere gizli şifreler ekleyerek modern bir casusluk oyunu başlatırken, bazıları rastgele "muz" ve "Frankenstein" gibi kelimeleri metne sokuşturarak yapay zeka tuzakları kuruyor. Ancak durum öğretmenler açısından pek parlak görünmüyor: ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, 13-17 yaş grubunun dörtte biri çoktan ödevlerini yapay zekaya yaptırdıklarını itiraf etti.

Kopya çekmek elbette yeni bir icat değil. Eski Mısır'dan beri öğrenciler ‘kopya çekme sanatı’ üzerine çalışıyorlar. Ancak dediğim gibi yapay zeka, durumu bambaşka bir seviyeye taşıdı. Artık öğrenciler yalnızca ödev yapmayı bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda düşünmeyi de tamamen rafa kaldırıyorlar. Üretken yapay zekaların kullanımı arttıkça, ‘kritik düşünme’ kavramı nostaljik bir anıya dönüşüyor.

Microsoft ve Carnegie Mellon araştırmacıları, tam da bu noktada tehlike çanlarını çalıyor. Araştırmalar, yapay zeka araçlarının beyinleri otomatik vitese aldığını ve eleştirel düşünme gereksinimini ortadan kaldırdığını gösteriyor. Artık öğrenciler değil, yapay zeka düşünüyor. Beyinlerini teknolojinin kollarına bırakmaya hazır olanlar için bu bir nimet gibi görünse de uzun vadede büyük bir çöküşün habercisi olabilir.

Zürih'teki İsviçre İşletme Okulu’ndan Profesör Michael Gerlich durumu şöyle özetliyor: "Önceden sadece bilgiyi bir yerlere not ederdik. Şimdi ise tüm düşünme sürecimizi bir robota emanet ediyoruz."

İyi haber şu ki, bu durum yalnızca öğrencilerle sınırlı değil! Yazılımcılar bile artık kod yazmayı bırakıp yapay zekadan medet umuyor. Eğer işler böyle giderse, gelecekte doktorlar hastalarının teşhislerini yapay zekaya bırakacak, avukatlar mahkeme savunmalarını ChatGPT'ye yazdıracak ve belki de gazeteciler de yazılarının tamamını yapay zekadan bekleyecek.

Tabii, teknoloji her zaman ‘bizi aptallaştırıyor’ eleştirileriyle geldi. Sokrates yazının hafızayı körelteceğinden korktu, 1970’lerde cep hesap makineleri ‘matematiğin sonu geldi’........

© Karar