menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Rusya'nın nihai hedefini anlamak

17 0
25.08.2025

STOCKHOLM

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Trump-Putin zirvesi için Alaska’nın Anchorage kentine, üzerinde “SSCB” (Sovyetler Birliği’nin Kiril alfabesindeki kısaltması) yazılı bir kazakla indiğini gören birçok kişi şaşkınlığa uğradı. Belli ki bu bir tesadüf değildi. Peki Lavrov neyi iletmek istiyordu?

Muhtemelen vermek istediği mesaj, bugünün Rusya’sının tıpkı bir zamanlar SSCB’nin olduğu gibi büyük ve güçlü olduğu; Vladimir Putin’in ülkesine yeniden küresel saygıyı hak eden bir süper güç statüsü kazandırdığıydı. Sovyet imparatorluğunun çöküşünden bu yana Kremlin’i tüketen şey, Soğuk Savaş dönemine duyulan özlem oldu – o dönem ki Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri dünyanın iki tek süper gücüydü.

Lavrov’un kendisi de geçmişin bir ürünü. Bir dönem New York’taki Birleşmiş Milletler’de görev yaptığı için çok taraflı diplomasinin diline hâkim olsa da, zorbalığa olan eğilimi belirgin şekilde Sovyet kökenli. SSCB’nin var olduğu zamanların daha iyi olduğuna gerçekten inanıyor gibi görünüyor. Son yıllarda Pyongyang, Kuzey Kore’ye yaptığı sık seyahatler onun için pek keyifli olmamış olmalı ki ABD başkanıyla, bir zamanlar Rusya toprağı olan yerde yapılacak bir zirve gündeme geldiğinde, eski kazağını yanına almayı ihmal etmedi.

Bu mesaj, bir zamanlar Demir Perde’nin gerisinde kalmış ülkelerde hoş karşılanmadı. Rus dışişleri bakanı, Estonyalıların, Letonyalıların ve Litvanyalıların Putin’in asıl hedefi hakkındaki en kötü korkularını doğruladı; ayrıca Güney Kafkasya ve Orta Asya’da da huzursuzluk yarattı. Bu ülkeler Sovyetler Birliği’ni görkemli bir imparatorluk değil, bir hapishane olarak hatırlıyor.

Aslında SSCB’nin........

© Karar