menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Elveda, Amerika

14 3
25.05.2025

Amerika Birleşik Devletleri’nin giderek daha az önemli hale geldiği bir döneme mi giriyoruz? Bu soru, ABD hâlâ dünyanın önde gelen askeri ve teknolojik gücü, rezerv para birimi ihraççısı ve küresel finansal sistemin çıpası olmasına rağmen, kulağa tuhaf gelebilir. Ancak Amerika küresel rolünden geri çekilmeyi seçtiği için, şu anda kendiliğinden sahip olduğunu düşündüğü pek çok güç ve etkiyi yavaş yavaş kaybedecektir.

***

Elbette Amerika’nın güç ve etkisi çoktan azaldı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki onlarca yıl boyunca ABD, küresel sistemi kendi çıkarlarına göre şekillendirebiliyordu; Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonraki kısa “tek kutuplu” dönemde ise konumu rakipsizdi. Ancak o zamandan beri başka güçler de sahnede yükseldi ve küresel hedeflerini gerçekleştirmeye çalışıyor. En bariz örnek Çin olmakla birlikte, Avrupa da ciddi bir küresel oyuncu olabilmek için gereken birliği arıyor ve birçok orta güç de profilini yükseltmek istiyor.

***

İşte Başkan Donald Trump’ın Amerika’nın geri çekilişini hızlandırdığı bağlam tam olarak bu. “Önce Amerika” diyen bir yönetimin küresel sorumluluklardan kaçınmasına kimse şaşırmasa da, bu değişimin hızı şaşırtıcı derecede yüksek oldu. Şimdiden dünya düzeninde büyüyen bir boşluk oluşmaya başladı.

***

Trump’ın düşüncelerinde ticaretin merkezi bir yer tuttuğu açık. Ticaretin tüm taraflara fayda sağlayabileceğini anlamak yerine, ABD’nin kaybettiğini düşündüğü sıfır toplamlı bir oyun olarak görüyor. Bu inanç temel ekonomik mantıkla (ve sağduyuyla) çelişse de, Trump ABD’nin ithalatının ihracatından fazla olmasını bir türlü kabullenemiyor.

***

Kimse – Trump bile – ABD’nin 2 Nisan’da (“Kurtuluş Günü”) başlattığı küresel ticaret savaşının nasıl sonuçlanacağını bilmiyor. Ancak bir şey şimdiden kesin gibi görünüyor: Amerika’nın küresel ekonomideki rolü, onunla ticaret yapmak (ona güvenmek bir yana)........

© Karar