Göç eden kelimeler
Bazen bir şiir sessizce gelir. Gölgesiz, telaşsız, su gibi… Ne yüksek sesle bağırır, ne büyük iddialar taşır. Sadece akar.
Sanki suyun ayak sesi gibi...
Sohrab Sepehri’nin (1928-1980) şiirleri tam da böyle bir sesle dokunur hayata.
Gürültülü çağların dışında kalmayı seçmiştir Sepehri. Sözü bir sığınak gibi kurmuştur.
Doğduğu yer Kaşan’dır; ama şiirinde hep daha derin, daha içsel bir yurt arar:
“Kaşanlıyım ama / Değil benim şehrim Kaşan / Benim şehrim kayboldu.”
Bu dingin ses, belki en saf haliyle Suyun Ayak Sesi’nde duyulur.
Ömürlük bir şiirdir. Esaslı bir şiirdir.
O dinginliğin içinde yağmur başlar… Kelimeleri yıkayan bir yağmur:
“Kelimeleri yıkamalı.
Kelime rüzgâr olmalı, yağmur........© Karar
