Bir Anıtkabir rüyası
Rüyamda bu kez Anıtkabir’e doğru yürüyorum.
Taşlar tanıdık değil; ayaklarımın altında tarih hafifçe kıpırdıyor. Taşlar artık dizili değil, konuşuyorlar. Her biri başka bir dönemin sesiyle fısıldıyor:
“Bir inkılap daha gördüm dün gece…”
“Latin harfleri geldi ama köyde hâlâ mektup okunmuyor…”
“Harf devrildi, kelimeler yetim kaldı…”
Aslanlı Yol’un iki yanındaki heykeller yerlerinden inmiş, sıraya girmişler. Ellerinde dilekçeler:
“Yeniden dikilmek istiyoruz.”
Yüzlerinde yorgun ama kararlı bir ifade.
Heykeltıraş yok, karar verilemiyor.
Yürümeye devam ediyorum.
Tam o sırada bir görevli yolumu kesiyor:
- “Ziyaret değil bu. Rüyada Anıtkabir’e giriyorsanız özel izin gerekir. Lütfen düş kimliğinizi gösterin.”
Cüzdanımı açıyorum, içinde “vatandaş” yazıyor. Yeterli........





















Toi Staff
Gideon Levy
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein