Türkiye: Hangi istikamete?
İmamoğlu’nun tutuklanması ve onu takip eden tepkiler, yeni siyasi okumalara yol açtı. Bunlar olumlu ve olumsuz okumalar olarak ikiye ayrılabilir.
Olumsuz okuma, siyasi iktidarın attığı adımın rejim, sistem, ülke için ürettiği sonuçlara dayanıyor. İmamoğlu, iktidar tarafından asli ve tehlikeli siyasi rakip olarak belirlendi, hedeflendi ve tutuklandı. Diploma operasyonuyla daha şimdiden cumhurbaşkanı adayı olamayacak duruma getirildi. Bu yapılırken yargı etiğinin iflası sıradanlaştı. Daha önemlisi otoriter cüret ve otoriter dokunun seviye atlaması oldu. Değil mi ki, iktidarın el attığı alan demokrasinin kalbini oluşturan siyasi rekabet ve serbest seçimlere doğrudan ve dolaylı gönderme yapan bir saha.
Ve sonuç olarak muhalefetin tepkileri ne olursa olsun, Erdoğan attığı adımla “yürüyor”. Sistem bu düzeyde bile onun işareti, takdiri ve talepleri çerçevesinde yol alıyor. Bunlar kanun hükmü haline dönüşüyor. Bu ilerleyişi dengeleyecek, denetleyecek, durduracak herhangi bir mekanizma da bulunmuyor.
Bu okumanın diğer ayağı; kimlik, milliyetçilik (güç ve başarı), geleneksel aidiyet yapılarına, bunlara........
© Karar
