Kültürsüz terakki!..
Günümüzde muhafazakâr camianın şikâyet ettiği en büyük sorun, AKP iktidarından sonra su yüzüne çıkan, o kesimi de dalga dalga saran bir toplumsal çürümedir. İlkin ailede başlayan kopuş -buna aile kültürü ve terbiyesi diyebiliriz- adım adım sokağı, eğitim kurumlarını, bürokrasiyi, hukuku, inançları, medyayı, dili ve üslûbu sarmış durumda.
Hâsılı bu kitle, 2002’den yani AKP iktidarından beri hızlı bir değişim-dönüşüm yaşıyor ve bu değişim, arzulananın tam tersine cereyan etti.
Meselenin büyük bir kültürel dalga olduğu, muhafazakâr kitlenin yaşama biçimini derinden etkilediği, kısaca vahim bir ‘kültürel erozyon’ yaşandığı açık! Bu durum, söz konusu camiada zaman zaman ‘kültürel iktidar’ kavramıyla dillendiriliyor. Ama bence meselenin bu şekilde ifade edilmesi yanlış! Çünkü kültürle iktidar kelimesinin yan yana getirilmesi mantıklı değil! Millet, zaten ortak bir kültüre mensup topluluk demek. Dolayısıyla millet içinde bir kesimin kültürel anlamda diğerlerine hükmetmesi söz konusu olamaz. Üstelik sorun, sadece muhafazakâr kesimi değil topyekûn tüm milleti ilgilendiriyor. Ortada bir iktidar mücadelesi yok. Zaten tüm millete ait olanın uzun bir süreçte kaybı ve yerine yabancı bir kültürün yerleşmesi söz konusu.
Muhafazakâr camianın şokunun nedeni........
© Karar
