Başkan da olsan meşruiyet şart
ABD Sefiri Barrack'ın meşruiyet kelimesine yüklediği anlamı hatırlayın.
Hani Trump'ın, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en çok ihtiyaç duyduğu meşruiyeti verelim" dediğini aktarmıştı. Tepkiler üzerine de düzeltmiş; meşruiyet vermekten kastının saygınlık, itibar kazandırmak olduğunu söylemişti.
Özrü kabahatinden büyüktü.
Velev ki meşruiyetten, saygınlığı kastetmişti... Haddine mi, Trump'a mı kaldı bizim Cumhurbaşkanı'mıza saygınlık kazandırmak...
O zaman da yazmıştım; kelin ilacı olsa kendi başına sürer. O asıl kendi meşruiyetine baksın. Sanki çok saygın da, fazlasını sadaka olarak dağıtacak.
Şimdi ekliyorum: Amerikan Büyükelçisi, saygınlık dağıtacak durumda olup olmadıklarını anlamak için, Trump'ın Nobel'i niye bu kadar istediğine iyi baksın...
Çünkü Nobel, Trump için meşruiyet, saygınlık, itibar, kabul görme demek.
Ekmek, su kadar muhtaç olmasa Nobel Barış Ödülü'ne bunca asılır mıydı?
Almaya can attığı ödül, başkasına gitti. Venezuela'da "diktatörlükten özgür seçimli demokrasiye barışçıl geçiş çabaları"nın sahibine. Maduro'nun siyasetten yasakladığı muhalif lider Machado'ya...
Düne kadar bu ödülü sayıklıyordu Trump. "9 ayda 8 savaş........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein