Yanlış rol
12 Eylül darbesiyle gelen 1982 Anayasası, geçici 4’üncü madde ile, eski Başbakan Demirel’i, Ana muhalefet lideri Ecevit’i, MSP lideri Erbakan’ı ve MÇP lideri Türkeş’i siyasi yasaklı ilan etmişti.
4 liderin tabanları vardı ve bunlar, bir biçimde siyasi varlıklarını ve yasakların kaldırılması yolunda bir kampanyayı sürdürüyorlardı.
İktidarda 1983’ten beri Özal vardı. ANAVATAN Partisini kurmuş ve darbecilere rağmen iktidara gelmişti.
Yasakların kaldırılması kampanyası 1987’de referanduma gidilmesi kararını getirdi. Özal yasakların kaldırılmasına karşı idi. Yoğun bir kampanya yürütüldü ve 6 Eylül’de yapılan referandumda, Özal yenildi. Sadece 75 bin fazla oy gelmişti yasakların kaldırılmasına ama, yola din ve vicdan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü ve teşebbüs özgürlüğünü bayraklaştırarak çıkan, 141 – 142’yi ve 163’ü kaldıran Özal yasakları savunan bir siyasetçi olarak yenilmişti.
Yanlış bir roldü bu Özal için.
Ne Demirel’in, ne Ecevit’in, ne Erbakan’ın ve ne de Türkeş’in siyasi zeminini yok edemezdiniz.
Özal bu yenilgiden hemen sonra erken seçim kararı aldı, ANAP’ın Meclis’teki çoğunluğunu korudu ama oyları düşmüştü. 1989 Mart’ında yapılan mahalli seçimlerde ise bir bozgun gelecekti. Elinde 50 küsur belediyeden sadece üç belediye (Bitlis, Hakkari, Malatya) kalmıştı.
Özal, Meclis’te ancak 3. Turda Cumhurbaşkanı seçilebilecek, ama ANAP, 2002 seçimlerinde baraj altında kalacaktı.
Bunu niye anlattım? Özal siyasi yasaklar işinde yanlış rol üstlenmişti. “Dört eğilimi birleştirme” işii çok parlaktı ama tutmadı. Çok tartışıldı, Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş’in ağır siyasi eleştirilerine maruz kaldı. Partisinin bile elinden gittiği söylenebilir. Onu tanıyanlar “Cumhurbaşkanlığı döneminde Çankaya’nın kendisi için hapishane........© Karar





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein