menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

26 Ağustos da bizim 30 Ağustos da

18 25
29.08.2024

İnsanımızın, kimlik tartışmalarıyla kafası karıştırıldı. Okumuş, okumamış pek çok kimse kim olduğunu bilemez halde. Gün geçmiyor ki bir tür bozuculuk, bozgunculuk yaşamayalım. Tarihçilerin en sık tekrarladıkları, “Dünya tarihi Türksüz yazılamaz” sözüdür. En son Malazgirt’e bakın, Türk yurdunda aksi bir rüzgâr estirilmek isteniyor.

Olanı bilecek, olacakları düşüneceğiz. Elin adamı usta avcı. Başa, yani kimliğe, yani Türklüğe ateş ediyor. Tarih bilmez bizimkiler, bizden görünenler, yönetenlerimiz onlardan daha iştahlı. Bilmeden inandıkları, olmamış, olmayacak bir hüviyeti gerçek zannederek ortak kimliğe dönüştürmek istiyorlar. İskender Öksüz’ün Karar’da geçen haftanın Cuma ve Pazar yazıları bu can alıcı konuyu işledi. Okunmalı, anlaşılmalı ve konuşulmalıdır.

Kendi ayağımıza sıkmakta mahiriz

Türkiye’de çok bileşenli bir koalisyon, Türk kimliğine ve hâkimiyetine itirazı politika haline getirdi. Bunun için tarihten delil bulmaları gerekiyordu. Bulamazlardı. Seçtikleri tarih olayları ve kişileri üzerinden bugünle kavga et(tir)me yolunu seçtiler.

Bundan dolayı, son yılların olmayacak kimlik mühendisliği örneği meydan aldı. Zafer Haftası’nda yalan yanlış sözler ve işlerle havayı kızıştırdılar. 26 Ağustos’a itibar eder görünenler 30 Ağustos’a soğuk bakmayı kurguladılar. Onlara göre Malazgirt de başka bir Malazgirt. Yaratılmak istenen algıya göre meğer Malazgirt Türklerin zaferi değilmiş. Çünkü o orduda kimler kimler varmış. Dediklerinin hiçbiri yok da, olsa bile ne değişir? Bu ordu Türk ordusudur. Kaç unsurun bir arada bulunduğu Bizans ordusunun Bizans ordusu olduğu gibi. Egemenlik ve patronaj........

© Karar


Get it on Google Play