“Türk’e hiçbir kavmin horoz olmasını istemem!”
Son yıllarda yaşananları yarınki nesillerin nasıl anacağını sık düşünürüm. Düşünceme göre şu Meclis’te açılan komisyon, 2013’deki Âkil İnsanlar Heyeti’ne benzer şekilde tarihe geçecek. Sevr’i halka anlatmaya ve kabul ettirmeye memur Saltanat Şûrâsı ile şimdikileri birbirinin devamcısı saymak yanlış olmaz.
TBMM, 1920’de Sevr hezimetini reddederken İstanbul Hükumeti’nin yaptığı son anlaşmaların tamamını geçersiz sayan bir kanunu kabul etti. Kâzım Karabekir Paşa, Saltanat Şûrâsı’na katılanların hain ilan edilmelerini teklif etti ve o da kabul edildi.
Bugün için şartlar farklı. Çok şükür işgal altında değiliz. Yine çok şükür ki başlatılan süreçleri sonuçsuz bırakacak dikkati göstereceklerimiz eksik değil. Milletin Sevr’in yeni versiyonlarını göreceği kesindir. Her şeye evet dediğini sandıkları halk bu konuda hassastır. İstiklal Harbi vermiş neslin hatıraları kaybolmuş değildir. Atatürk ve Cumhuriyet etrafında yürütülen olumsuz propagandaların varacağı yerin Türkiye’yi federatif bir yapıya götüreceğini anladıkları anda o hafıza şaşılacak şekilde geri gelir.
Türk egemenliğine ortak getirilmesinin nereye varacağını kollektif hafıza iyi bilir. Yeter ki hatırlatanlar olsun!
Yeni tip Saltanat Şûrâsı’nın hükümsüz sayılması yönünde ciddi direnç şimdiden vardır. Bunlar birkaç partinin çıkışıyla sınırlı olsa komisyoncuların işi kolaydı. Geniş halk kitlelerini harekete geçirecek bir “mâşerî şuur” uyanışı görülüyor. Her yerde tekli çoklu eylemler devam ediyor. Bunlar kuvvetli işaretlerdir.
Konuşanlar konuşuyor. Sokağa çıkanlar, pankart asanlar başlarına geleceği bilseler de geri........
© Karar
