Sana Geldim Anne
Son zamanlarda sık gelemediğim için beni bağışla. Bu aralar yürüyüş de yapamıyorum; yoksa yürüyüşümde her gün yanına uğradığımı biliyorsun. Evet, niye yürüyemediğimi merak ediyorsun! Altmışından sonra ticarete girince böyle oluyor anne. Tek bu olsa neyse bir de siyasete girdik ticaretin uğraşı yetmiyormuş gibi. Neyse beni bırak! Sen nasılsın şarkıların kadını Kamuran Hanım? Biliyorum "Ben iyiyim, sen kendinden bahset!" diyorsun. Duyuyorum seni su böreği kraliçesi!
Anne ben çok da iyi değilim. Siyasete girdiğim günden beri siyasette sular hiç durulmadı. Sanki siyasi fırtına beni bekliyormuş gibi ihtilalde gördüğümüz olayların, haksızlıkların on katı bir kasırga gibi esiyor burda. "Olmaz!" denilen olaylar oluyor. "Yok canım, daha neler?" dediğimiz davranışlar normal sayılıyor. Bazen diyorum ki babam bu zamanda iyi ki yokmuş. Yoksa bu olaylar karşısında ne yapardı, inan bilmiyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı seçmek için bir önseçim yaptı ve seçime tek olarak katılan Ekrem İmamoğlu partili partisiz on beş milyon kişinin oyunu alarak ön seçimi tamamladı. Bu bir rekordu anne! Gel gör ki anne, olmaz dediğimiz olaylar olmaya başladı. Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının önünü kesmek için acele bir şekilde daha suçlayıcı delilleri toplamadan tutukladılar. Kötülük düşünen insanlar "Ekrem İmamoğlu’na zarar vereceğiz!" diye annelerinin ak sütü gibi helal olan insanların otuz beş yıl önce aldıkları diplomalarını iptal ettiler.
Diplomanın sahte oluşundan değil anne; o yerde olmaması gereken sahte insanlar yüzünden yani bir hiç uğruna! Düşünebiliyor musun anne dünyanın en iyi üniversitesinde hocasın, dünyanın........
© Karadeniz'de sonnokta
