menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ah Trabzon 1

8 30
10.02.2025

Kimbilir kaçıncı yazma isteğimdir bu. Bizden alınan Trabzon’un alınmadan önceki halinin bozulmadan gelmesiyle oluşacak Trabzon'u hayal edişimin... Onu gözümde canlandırmam ve o bozulmayan yerlerde gezişimin... Şimdi oralardayım; en eski tarihi yerinden başlamak istedim bu geziye. Yerde bulduğum dalganın gitgelleriyle şekillenmiş deniz mavisi bir taşı Hadrian limanına atıyorum.
Taş o berraklığın karşısında batıp batmama konusunda terettüt edişine şahit oluyorum. Balıkların tabur halinde gezişini görüyorum. Taş, balıklara heves etmiş olacak ki batmaya onların yanına gitmeye karar vermişcesine bir ördeğin yürüyüşüne benzer kıvırmalarla dibe doğru süzülüşüne şahit oluyorum. Balıkların onu yalnız bırakmayışını görüyor. Bir tabur asker edasında Hadrian limanının dibinde alacağı yere kadar taşa eşlik ediyorlar.
Hadrian limanının ne kadar da şehrin içinde olduğunu fark ediyor, hayretimi saklayamıyorum. Limanın güzelliği beni büyülüyor. Limana giriş yapan teknelerin limana yanaşma ustalığını izliyor, onları karşılayanların heyecanını gözlerinde görüyorum. Belli ki uzun zamandır beklenen tekneler olduğunu ordakilerin telaşından anlıyorum. O bağrışların hasret bağrışı olduğunu hissediyorum. Paket gibi sıralanmış taşların oluşturduğu yolda yürüyorum.
İki aşığın buluşması gibi dere ile denizin buluşmasına şahit oluyorum. Zağnos Vadisinden gelen derenin limana akışını izliyorum. Tatlı su ile tuzlu........

© Karadeniz'de sonnokta