menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ÖZGÜRLÜK NEREYE KADAR?

16 0
03.09.2025

Toplumlar siyasal özgürlüklerini ve insan haklarını kazanmalarına karşın “bireyler kendi dünyalarında, yaşayış, duyuş, düşünüş ve aile ilişkilerinde” özgürlüklerine yeterince sahip midirler? ‘En yakınım’ dediği insan ya da insanlarla istediği gibi ilişki kurup dostluklar, arkadaşlıklar kurabiliyor, her konuyu enine boyuna konuşup tartışabiliyorlar mı? Kafalarının içindeki soruları açığa çıkarıp, yanıtlarını arayabiliyorlar mı?

İki bölümlük yazımızda koşulların elverdiği kadarıyla(!) “özgürlük nedir, sınırları nereye kadar varmalıdır, ya da özgürlüğün sınırları olmalı mıdır” sorularının yanıtlarını arayacağız. Okuduklarınızı, bizim düşünüp soramadıklarımızı daha da zenginleştirerek düşünüp sorarsanız, sınırları zorlarsanız bu yazı amacına ulaşmış olacaktır.

İnsanlar doğasal, sosyal, kültürel, ekonomik, dinsel ve ahlaksal birtakım kurallara göre yaşarlar. Aileler, okullar eğitimle yeni doğan kuşaklara, toplumsal kurallarla davranış biçimlerini öğretmeye, yaşadığı çağla uyumlu olmalarını sağlamaya çalışırlar. Ancak bu kuralları kazandırırlarken neleri yok ederler? “Doğru” diye öğretilen kurallar, bilgiler, neleri alıp götürür? Kazanım sanılanlar doğrulukla ve doğallıkla örtüşürler mi? Ahlak ve töreye çok değer verenler, işte, görevde, inanılır ve güvenilir olmakta, vurgunda, soygunda, talanda, yağmada, ganimette, hırsızlıkta ısrar eder ve hala ahlaktan ve namustan söz ederlerse ne olur? Ve ahlak çürümez mi?

İnsanlar zaman içerisinde “doğru” diye, “doğal” diye öğrendiği, alışkanlığa dönüştürdüğü kurallara tutsak olurlar, bir daha onları “doğru mu, yanlış mı” diye sorgulamazlar. Örneğin: Gelenekler, görenekler, “din” diye benimsenen ve inanılan “batıl-hurafeler”, “önyargılar”… İnsanın özüyle, duygu, düşünce ve kanaatleriyle öylesine kaynaşır ki, bir yaşam tarzı olurlar. Balık dışarı çıkıp çıpınmadan suyun, insan soluk alamaz duruma gelmeden havanın farkına varmaz. / Bilirsiniz, Einstein, “önyargılardan kurtulmak, atomu parçalamaktan zordur” der.

Özgürlük, duygu ve düşünceleri, istek ve arzuları, yaşayış biçimlerini kurallardan, gelenek, görenek, hurafe ve önyargılardan........

© Karadeniz'de sonnokta