Ulusal Egemenlik/Günbegün Azalan!
23 Nisan 1920, ulusal egemenliğin oluşturulması için Ankara’da Millet Meclisi’nin açılış günü. Ülkenin top yekûn kurtuluşu ve Cumhuriyet yolunda atılmış en büyük adım… Direnişin/karargâhın, ulusal iradenin merkezi olarak düşünülmüş bir meclis… Anadolu’nun değişik illerinden belirlenen 337 vekilin baskılar/engellemeler nedeniyle ancak 115’inin katılabildiği… Ulusal egemenliğin oluşturulma, bağımsızlığın elde edilme ve nihayet Cumhuriyetin tüm dünyaya duyuru merkezi…
Tarihsel süreci ve anlamını irdelemek, yinelemek yerine günümüze gereksinim duyulan yanıyla konuşulmaya/tartışılmaya fazlasıyla değer bir ulusal gün, bir bayram günü; anlamını ve önemini içselleştirerek içi doldurulması gereken. Kutlama alanlarında yetkililerin boy gösterdiği, ekranlarda siyasilerin duygu yüklü konuşma ve demeçleriyle, nemalanma yarışıyla koşuştuğu gün olmaktan kurtarıp, “halkı/milleti en çok ben severim” halk avcılığına aldanmadan gerçek ulus/halk egemenliğini oluşturmak için bilinç ve eylem birliği/strateji oluşturma günü aynı zamanda.
Atatürk’ün bu bayramı çocuklara armağan etmesini kötüye kullanıp sadece bir çocuk şenliğine dönüştürme çabaları, ulusal egemenliğin hiçe sayılma anlayışıyla uyumlu olarak öne çıkarıldı. Süreç içerisinde çocuk sömürüsü, hamasetle birleştirilerek, giderek artan bir yapaylıkla, büyük gösterilerle topluma sunuldu/boca edildi. Buna koşut ulusal ve uluslararası ölçekte ulusal egemenliğin ayaklar altına alındığı uygulamalar da hızlandı. “Dönemsel koşullar”, “Gelişen ülkeler arası ilişkiler” ve “Küreselleşsen dünya” safsatasıyla, ulusun/halkın egemenliği, dolayısıyla TBMM’nin egemenliği/saygınlığı giderek azaltıldı.
Özellikle son yıllarda tek kişinin oluşturduğu bir “Kabine”; yüce meclisi kurumsal olarak kale........
© Karadeniz'de sonnokta
