menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu Son “Geç Kalış” Olsun!

13 9
25.06.2025

Kişinin kendi doğası, yeti ve yetenekleri yaşamını belirleyen önemli bir etken. Ancak yaşadığı çevre/toplum-kültürel dünya ve eğitim süreci de daha baskın olabilen bir başka etken. Bu iki etkenin başta olmak üzere olası diğer etkenlerin sonucunda bir düzey/çıta/başarı vb. nitelendirmeler yapılabilmekte insan için. İnsan, içinde doğup-büyüdüğü çevrenin-toplumun ve koşulların bir ürünüdür bir bakıma. Yaptıklarıyla, konuşup yazdıklarıyla, bütünüyle duygu ve düşünceleriyle. Belki, duygu ve düşünceleri, toplumun, yaşadığı dünyanın ürünüdür dense daha doğru olur gibime geliyor.
“Güzel şeyler” düşünmek çok öznel bir istek böylesi koşullarda… Bu öznel güzelliği toplumla paylaşmak, yaygınlaşmasını sağlamaya emek vermek, güç vermek… İyimserliği ve özgünlüğü korumak büyük beceri ve güç gerektiren… “Ömür tüketmek” bu uğurda; ne zor anlaşılabilen dahası kimi zaman hiç anlaşılmayan/anlaşılamayacak olan! “Vefasızlık süreci” biraz, birilerine göre; kabul etmesek de! Nazım ustanın dediği gibi;
“Yaşamak zor zanaat
Katlanmak kötülüğe, ihanete, sevgisizliğe
Her şey bir yana,
Sahi nasıl dayanıyoruz sevmeyi bilmeyen
Yüreği körleşmiş bunca insana”


Elbette köşesine çekilmeye dünden razı “mazeretlilere” destek amacında değilim. Yorgunluklarını, kişisel nedenlerini, varsa pişmanlıklarını, özel gösterilebilecek nedenlerini tartışma konusu yapmam. Yaygın ve egemen kolaycılığa boyun eğen “rahat” yaşayan, toplumsal sorumluluğu pek öncelemeyip kişiselliği yeğleyen… Bu arkadaşlara gönül koymam, buna yüreğim de el vermez; “öncelikler sorunu/konusu” der, geçerim. Onların tercihini saygıyla olmasa da sessizce karşılarım; “Yol arkadaşlığı” ile “Yoldaşlık”........

© Karadeniz'de sonnokta